Paylaşım TarihiAğustos 16, 2022
Elektrikli ve elektronik eşyaların kullanım ömrünün tamamlanması ve tamirinin mümkün olmaması sebebiyle e-atık (elektronik atık) açığa çıkmaktadır. Cep telefonları, bilgisayarlar, video kaydediciler, fakslar, tabletler, DVD oynatıcılar, tarayıcılar, röntgen makineleri, mikrodalgalar gibi çeşitli ürünlerin elektrik ve elektronik hurdaları ve üretim aşamasında açığa çıkan eski ve işlevsiz parçaları e-atık olarak değerlendirilmektedir.1 Artan nüfus ve gelişen teknoloji ile birlikte günlük hayattaki elektrikli ve elektronik eşyalara olan bağlılık e-atık miktarının artmasına sebep olmaktadır. 2019 yılında 53,6 milyon ton e-atık ortaya çıkmıştır. Bu miktar 2014 yılına göre %21 daha fazladır. Herhangi bir değişiklik olmazsa bu rakamın 2030 yılına kadar 74 milyon ton olacağı tahmin edilmektedir.2
E-atıklar, içerisinde tehlikeli maddeler bulundurdukları için çevre ve insan sağlığı üzerinde olumsuz etkilere sahiptir ve dünyada hızla büyüyen tehlikeli katı atık kategorisi kapsamında değerlendirilmektedir. E-atıkların tehlikeli ve tehdit edici olarak sınıflandırılmasının nedeni, ağır metaller ve tehlikeli kimyasallar içermeleri, sağlıksız koşullarda ve kontrolsüz alanlarda geri dönüştürülmeleridir. Çöpe atılan bilgisayar atıkları, kontamine sızıntı sularına yol açarak yeraltı suyunu kirletmektedir. Eriyen bilgisayar çiplerinden oluşan asitler ve çamur toprağa sızdığında toprağın asitleşmesine neden olmaktadır. E-atıkların yakılması, zehirli gazların salınmasını beraberinde getirmekte ve bu da hava kirliliği problemini artırarak insan sağlığı üzerinde olumsuz etkiler bırakmaktadır.3
Bileşenlerinde Tablo 1’de örnek verilen eşyalardaki gibi nadir ve değerli toprak elementleri içeren e-atıkların işlenmesi sonucunda ortaya çıkan ürünler pazar değerine sahiptir. Nadir toprak elementlerinin dünyada sınırlı miktarda bulunması, ekonomik ve sosyal değere sahip olması ve yeni istihdam olanakları sağlaması nedeniyle geri dönüştürülerek döngüsel ekonomiye kazandırılması oldukça önemlidir. Teknolojinin sürekli gelişimi, elektronik ürünlerin üretiminde kullanılan sınırlı kaynakların geri dönüşüm yoluyla elde edilmesi üzerindeki baskıyı artırmaktadır.4 Dolayısıyla e-atıklar konusunda uluslararası iş birliği yapılması, insan ve çevre sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerin en aza indirilmesi için işgücünü koruyan ekonomik teşviklerin ve yönetim yaklaşımlarının sağlanması gerekmektedir.5
Tablo 1: Bazı elektrikli ve elektronik eşyalardaki nadir ve değerli metaller4
Günümüzde Avrupa Birliği ve birçok hükümet tarafından desteklenen döngüsel ekonomi kavramı, sürdürülebilir çevre ve ekonomik kalkınma ile uyumlu bir yaklaşım olarak değerlendirilmektedir. Malzeme ve enerji akışı için al-üret-kullan-at mantığında olan doğrusal ekonominin sürdürülebilir olmaması ve mevcut hammadde ve enerji kaynaklarının sınırlı olması döngüsel ekonomi yaklaşımının önemini göstermektedir. Şekil 1’de görüldüğü üzere döngüsel ekonomi; ürünlerin yaşam döngüsü boyunca yeniden kullanma, yeniden üretme, yenileme, onarma, atıktan enerji üretme, atıktan malzemeler üretme gibi sürdürülebilirliğe katkı sağlayan uygulamaları içermektedir.5 E-atıkların düzenli depolama yönteminden uzaklaşarak sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesiyle döngüsel ekonomiye katkı sağlanmaktadır.
Şekil 1:Döngüsel Ekonomi Yaklaşımı6
Sürdürülebilir e-atık yönetimi, doğal kaynakların korunması ve su, hava ve toprak kirliliğinin önlenmesi için etkin yeniden kullanımı, geri dönüşümü, geri kazanımı ve en kötü ihtimalle düzenli depolanması ile sağlanmaktadır. Ayrıca, elektrikli ve elektronik eşyaların tasarım aşamasında toksik malzeme kullanımının azaltılması, malzemelerin daha kolay bir şekilde sökülerek yeniden kullanımının veya tamirinin sağlanması ve daha temiz üretilmesi gibi eko-tasarım kriterleri sayesinde bertaraf aşamasındaki atık oluşumu miktarı ve bu atıkların çevre sağlığına olumsuz etkisi azaltılmaktadır.7
E-atıkların yeniden kullanımı çoğunlukla geri dönüşüm ile karıştırılmaktadır. Atık miktarının azaltılması yönteminden sonra tercih edilen yeniden kullanım yöntemi için teşviklerin artırılması ve yeniden kullanımın yaygınlaştırılması için eko-tasarımın etkin bir şekilde yapılması gerekmektedir. Yeniden kullanılabilir e-atıkları yeniden kullanılamaz olanlardan ayırt etme konusundaki zorluklar, yeniden kullanım seçeneğinin e-atıklar için bazı durumlarda uygun olmadığını göstermektedir. Dolayısıyla, günümüz koşulları dikkate alındığında e-atıklar için geri dönüşüm seçeneği daha kolaydır.8 E-atıklar geri dönüştürüldüğü takdirde insan ve çevre sağlığı üzerindeki baskı azalmakta, atıklar hammadde ve ikincil hammadde olarak kullanılabilmekte ve enerji tasarrufu sağlanmaktadır. Verimli e-atık geri dönüşümü için atıkların içerisindeki değerli ve tehlikeli maddelerin tanımlanması gerekmektedir. E-atıklar, atık olarak nitelendirilmelerine rağmen geri dönüştürüldükleri takdirde büyük bir iş potansiyeli yaratabilmektedirler. E-atıklardan gümüş, altın ve demir gibi değerli metallerin çıkarılması ve işlenmesi için düzenlemelerin yeterli gelmemesi, çevre yasalarının yetersiz uygulanması ve e-atıkların sökülmesinden ve geri dönüştürülmesinden kaynaklanan yüksek işçilik maliyeti nedeniyle gelişmekte olan ülkelere büyük miktarda e-atık girişi olmaktadır. Örneğin, 2010 yılında 1400 ton buzdolabı, 2800 ton TV, 2500 ton bilgisayar, 500 ton yazıcı ve 150 ton cep telefonu atığı ithalatıyla en fazla e-atık ithalatçısı ülke Kenya’dır.9 Küresel olarak e-atıkların yalnızca %17,4’ü uygun bir şekilde geri dönüştürülebilmektedir. Amerika Birleşik Devletleri’nde her yıl yaklaşık 150 milyon telefon çöplüklere veya yakma fırınlara gönderilmektedir. Bir milyon cep telefonunun geri dönüştürülmesiyle neredeyse 24 kg altın, 16000 kg bakır, 350 kg gümüş ve 14 kg paladyum elde edilerek üretim hattında kaynak verimliliği ve sera gazı emisyonu azaltımı sağlanmaktadır.2
E-atık yönetimi, 1992 yılında yürürlüğe giren Tehlikeli Atıkların Sınırlar Ötesi Taşınması ve Bertaraf Edilmesinin Kontrolüne İlişkin Basel Sözleşmesi ile tartışma konusu olmaya başlamıştır.5 Bu sözleşmeyle birlikte günden güne gelişen uluslararası politikalar, ülkemizde de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Atık Elektrikli ve Elektronik Eşyaların Kontrolü Yönetmeliği’nin (R.G. Tarihi:22.05.2012, R.G. Sayısı:28300) yayımlanmasına destek olmuştur.
Bütün bu değerlendirmeler sonucunda, e-atıkların çevre ve insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerinin azaltılması için bu atıkların kaynağında ayrılmasından tüketiciler, toplanmasından ve sürdürülebilirlik yaklaşımıyla tasarımından ve üretiminden elektronik ve elektrikli eşya üreticileri, yasal düzenlemelerin belirlenmesinden ve yürütülmesinden merkezi ve yerel yönetimler olmak üzere tüm paydaşların sorumlu olduğu söylenebilir.
Dipnotlar:
1Abdelbasir, S. M., Hassan, S. S. M., Kamel, A. H., & El-Nasr, R. S. (2018). Status of electronic waste recycling techniques: a review. Environmental Science and Pollution Research, 25(17), 16533–16547.
2World Economic Forum. (2021). This year’s e-waste to outweigh Great Wall of China.
3Gupta, K. S. (2007). E-waste Management: Teaching how to Reduce, Reuse and Recycle For 17 Sustainable Development- Need of Some Educational strategies. Journal of Edication and Practice, 2(3), 74–87.
4Altunok, A. E. (2020). Türkiye’de Elektronik Atıkların Değerlendirilmesi ve Çevre Eğitimindeki Yeri ve Önemi (Ankara University).
5Awasthi, A. K., Li, J., Koh, L., & Ogunseitan, O. A. (2019). Circular economy and electronic waste. Nature Electronics, 2(3), 86–89.
6Korhonen, J., Honkasalo, A., & Seppälä, J. (2018). Circular Economy: The Concept and Its Limitations. Ecological Economics, 143, 37–46.
7UNIDO. (2017). Circular Economy.
8Herat, S. (2007). Sustainable management of electronic waste (e-waste). Clean – Soil, Air, Water, 35(4), 305–310.
9Terazono, A., Murakami, S., Abe, N., Inanc, B., Moriguchi, Y., Sakai, S. I., Williams, E. (2006). Current status and research on E-waste issues in Asia. Journal of Material Cycles and Waste Management, 8(1), 1–12.
10Adanu, S. K., Gbedemah, S. F., & Attah, M. K. (2020). Challenges of adopting sustainable technologies in e-waste management at Agbogbloshie, Ghana. Heliyon, 6(8)