Escarus

Toplumsal Güvenlik İçin Kadına Yönelik Tüm Şiddet Biçimleri Önlenmeli

“Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele” günü kapsamında değerlendirmede bulunan Escarus Genel Müdürü Dr. Kubilay Kavak, “Cinsiyet eşitliğinin ve toplumsal güvenliğin sağlanması yönünde büyük engeller oluşturduğunu gözlemlediğimiz bu konu, önemli sayıdaki kadının eğitim, üretim ve sosyal hayata etkin katılımını olumsuz yönde etkiliyor” dedi.

Paylaşım TarihiKasım 24, 2022

DÜNYA

“Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü”nün önemine dikkat çeken Escarus, cinsiyet fark etmeksizin, şiddetten uzak, güvenli, eşit ve özgür yaşamın temel bir insan hakkı olduğuna vurgu yapıyor.

Cinsiyete yönelik tüm şiddet türlerinin ortadan kaldırılması gerektiğini vurgulayan Escarus Genel Müdürü Dr. Kubilay Kavak, “Kadına yönelik şiddet, bir diğer ifadeyle cinsiyete dayalı şiddet, kadınlar üzerinde telafi edilemez boyutta fiziksel ve psikolojik zarara sebep oluyor. Cinsiyet eşitliğinin ve toplumsal güvenliğin sağlanması yönünde büyük engeller oluşturduğunu gözlemlediğimiz bu konu, önemli sayıdaki kadının eğitim, üretim ve sosyal hayata etkin katılımını olumsuz yönde etkiliyor” diye konuştu.

“Kadına yönelik şiddetle mücadelenin tüm şiddet biçimlerini önlemeye yönelik olması gerekiyor”

Dr. Kavak, özel, kamusal ve çalışma hayatında kadına yönelik her türlü şiddet biçiminin tamamen sona ermesi gerektiğini belirterek, sözlerine şöyle devam etti: “Şiddeti sadece fiziksel bir eylem olarak görmemeliyiz. Duygusal, ekonomik hatta dijital şiddet, psikolojik ve ekonomik zararlarıyla kadınlara ve toplumsal hayatımıza olumsuz anlamda etki ediyor. Şiddet; hakaret etmek, küçük düşürmek, tehdit etmek, özgürlüğünü kısıtlamak, aşırı ısrarcı davranmak, çalışmaya veya çalışmamaya zorlamak, giyinme özgürlüğüne engel olmak, gelirini kontrol altına almak, dijital platformlar üzerinden istenmeyen ölçüde takipçilik yapmak gibi birçok şekle giriyor. Kadınlar, toplumsal cinsiyet kimliğinden dolayı, yani yalnızca kadın olmalarından ötürü, fiziksel ve ruhsal olarak zarar görmelerine neden olan eylemlere maruz kalabiliyor. Kadına yönelik şiddetle mücadelenin tüm bu şiddet biçimlerini önlemeye yönelik olması gerekiyor.”

“Şirketlerin kadın çalışanlarına verdiği destek ve güvenin toplumsal açıdan büyük bir katma değeri var”

Cinsiyet eşitliği ve şiddetin sona erdirilmesi temalarının Birleşmiş Milletler tarafından ilan edilmiş Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları arasında yer aldığına vurgu yapan Dr. Kavak, “SKA 5, cinsiyet eşitliğini sağlamak ve tüm kadınlarla kız çocuklarını güçlendirme hedefiyle her türlü şiddet ve istismarı, insan kaçakçılığını, zorla veya erken yaşta evlendirilmeyi de önlemeyi amaçlıyor. Özellikle gelişmemiş ve gelişmekte olan toplumlarda, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddet türlerinin tamamını yok etmek için önemli adımlar atılması gerekiyor. Şiddetin her türlüsünün önüne geçebilmek için toplumda farkındalık yaratılması şart. Şikâyet ve ceza mekanizmalarının iyi kurgulanmasını da önemli bir ihtiyaç olarak görüyoruz. Çalışma hayatında şiddet ve taciz vakalarını önlemek için kurumlara da sorumluluk düşüyor. Kadınların ve erkeklerin iş hayatının her alanına eşit şekilde katılabilmeleri ve fırsatlara eşit şekilde erişebilmeleri amacıyla geliştirdiğimiz Cinsiyet Eşitliği Programı Sertifikası’nın (CEPS) önemli kriterlerinden birinin “çalışma hayatında taciz ve şiddet vakalarının önüne geçmek” olduğunun altını çizmek istiyorum. Bu alanda iş ortaklarımızla yaptığımız çalışmalarda şirketlerin kadın çalışanlarına verdiği destek ve güvenin toplumsal açıdan büyük bir katma değeri olduğunu görüyoruz” dedi.