Escarus

Sürdürülebilirlik ve UNCTAD

Paylaşım TarihiMart 8, 2021

Gelişmekte Olan Ekonomilerin Sürdürülebilir Kalkınma Süreçlerine Destek Kurumu Olarak Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Kurumu (UNCTAD)

Şahin Yaman
Döngüsel Ekonomi, Sürdürülebilirlik ve Ticaret Politikası Danışmanı
 
Gelişmekte olan ülkelerin (gelişme yolundaki ülkeler-GYÜ) uluslararası ticarette karşılaştıkları sorunların çözümüne adanmış tam teşekküllü bir konferansın toplanması çağrısına cevaben, 1964 yılında Cenevre’de Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) düzenlenmiştir.

Birçok GYÜ’nün bağımsızlık elde etme sürecinde olduğu, aynı zamanda ciddi ticaret ve kalkınma sorunlarıyla boğuştuğu bu dönemde Konferansın, dört yılda bir hükümetler arası oturumlarla toplanması, gerekli maddi ve lojistik desteğin ise daimî bir Sekretarya tarafından sağlanması yoluyla kurumsal bir kimliğe kavuşması kararlaştırılmıştır. GYÜ’ler ticaret ve kalkınma konusundaki görüş ve endişelerini söz konusu platformda güçlü bir şekilde seslendirebilmek amacıyla 77 ülkeden oluşan, bugün 131 üyeye ulaşan G-77 grubunu kurmuşlardır.

Birleşmiş Milletler Latin Amerika ve Karayipler Ekonomik Komisyonu’na başkanlık eden tanınmış Arjantinli ekonomist Raúl Prebisch, UNCTAD’ın ilk Genel Sekreteri olmuştur. UNCTAD kısa süre zarfında; GYÜ’lerin kalkınma sorun ve çıkarlarına dair ürettiği analitik araştırmalar, özellikle de GYÜ’lerin gelişmekte olan yeni ekonomik düzene kapsamında alması gereken tedbirlere dair sağladığı tavsiye ve stratejilerle, kalkınmakta olan ülkeleri ilgilendiren meseleler ilgili hükümetler arası önemli bir Kuzey-Güney müzakere ve tartışma platformu haline gelmiştir.

1980’lerde UNCTAD, GYÜ’lere katıldıkları hükümetler arası tartışmalarda, makroekonomik politikalar, uluslararası mali ve parasal konularda analitik açıdan daha fazla destek sağlamaya başlamıştır. 1980’li yıllarda iktisadi düşüncede önemli bir dönüşüm yaşanmış; buna paralel olarak kalkınma stratejileri de ticaretin serbestleştirilmesi ve devlet teşebbüslerinin özelleştirilmesine odaklanmış, daha piyasa odaklı hale gelmiştir. Bu süreçte birçok GYÜ ciddi borç krizlerine sürüklenmiştir. Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu (IMF) kaynaklı yapısal programlara rağmen, çoğu GYÜ, karşı karşıya kaldığı borç sarmalı kaynaklı, negatif büyüme ve yüksek enflasyon oranlarıyla malul krizlerden hızlı bir şekilde çıkıp toparlanamamıştır. Latin Amerika’da “kayıp on yıl” olarak bilinen 1980’li yıllarda dünyada ekonomik karşılıklı bağımlılığın büyük ölçüde artması ve makroekonomik sorunların ön plana çıkmasıyla UNCTAD’ın ticaret ve kalkınma çalışmalarında makro ekonomik doz da ister istemez artmıştır.

UNCTAD diğer yandan, GYÜ’lere dünya ticaret sistemine eklemlenme çabalarında yardım amacıyla faaliyetlerinin kapsamını genişletmiştir. Bu bağlamda, 1986 yılında başlayan Uruguay Turu ticaret müzakerelerinde görüşülen Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması (GATT) ile Hizmet Ticareti Genel Anlaşması (GATS) müzakereleri için UNCTAD tarafından GYÜ’lere sağlanan teknik yardımın önemimin de altını çizmek gerekmektedir. UNCTAD, ayrıca, gümrük işlemlerinin kolaylaştırılması, çok modlu ulaştırma sistemleri konularındaki çalışmalarıyla gelişmekte olan ekonomilerin ticaretten daha fazla kazanç elde etmelerine önemli bir katkıda bulunmuş; Paris Kulübü müzakerelerinde resmi borçlarının yeniden yapılandırılmasında GYÜ’lere ciddi destek sağlamıştır.

Güney-Güney işbirliğini teşvik etmek amacıyla, UNCTAD 1989’da, Gelişmekte Olan Ülkeler Arasında Küresel Ticaret Tercihleri Sistemi Anlaşmasını (GSTP) yürürlüğe sokarak tercihli gümrük indirimleri ve tarife dışı tercihler yoluyla üyeleri arasında ticareti teşvik edecek bir mekanizma geliştirmiştir. GSTP Anlaşması bugüne kadar 44 ülke tarafından onaylanmıştır. UCTAD ayrıca 1981 Yılında BM’nin ilk En Az Gelişmiş Ülkeler (EAGÜ) Konferansı’nı düzenleyerek en fakir ulusların kalkınma kaygıları ile görüşlerini uluslararası sistemin merkezine taşımıştır. O zamandan beri, 10 yıllık aralıklarla iki uluslararası konferans daha düzenlenmiştir.

GATT Uruguay Turu ticaret müzakerelerinin sonuçlanmasıyla, 1995 yılında Dünya Ticaret Örgütü’nün kurulması, uluslararası ticareti düzenleyen yasal çerçeveyi güçlendirmiş; buna karşılık 1990’larda uluslararası fon akımlarında meydana gelen radikal artışlar yine artan mali istikrarsızlıklara ve ekonomik değişkenlerde aşırı oynaklıklara yol açmıştır. Bu arka plana karşı, UNCTAD finansal krizlerin kalkınma süreçleri üzerinde yarattığı riskler ve bunların yıkıcı etkileri konusunda erken uyarılarda bulunmuş; Teşkilat daha kalkınma odaklı bir “uluslararası finansal mimari” ihtiyacının altını çizmiştir.

UNCTAD, Şubat 2000’de Bangkok’ta düzenlenen onuncu konferansında, GYÜ’lerin kalkınma sorunlarına dair gündemlerini küreselleşme dinamikleri etrafında el alınmasına vurgu yapan “Bangkok’un Ruhu” adlı ve siyasi bir manifesto mahiyetindeki yeni stratejisini ilan etmiştir. UNCTAD bu yaklaşımla, GYÜ’lerin kalkınma sorunlarının klasik, mutad yaklaşımlarla çözümlenemeyeceği, farklı yaklaşımlara ihtiyaç duyulduğunu vurgulamıştır.

Son yıllarda doğrudan yabancı sermaye akımlarındaki artışın küreselleşmenin önemli bir bileşeni haline gelmesiyle birlikte UNCTAD; ticaret, yatırım, teknoloji ve işletmelerin geliştirilmesine dair bağlantıların bir sistematik etrafında ele alındığı analitik araştırmalara daha fazla odaklanmaya başlamıştır. Uluslararası ticaret müzakerelerinde gelişmekte olan ülkelere oldukça karmaşık bir mahiyet arz eden çok taraflı ticaret müzakerelerini daha iyi anlamalarına, müzakere pozisyonlarını daha etkin bir şekilde formüle etmelerine destek olmak amacıyla “pozitif bir gündem” kavramı geliştirmiştir.

1993 yılında New York merkezli Birleşmiş Milletler Ulusötesi Şirketler Merkezi ile birleşmesinin ardından UNCTAD uluslararası yatırım konularında daha fazla çaba sarf etmeye başlamış; GYÜ’lerin ticaret müzakerecilerinin eğitilmesi, ticaretle ilgili sorunların ele alınması da dahil olmak üzere bahse konu ülkelere borç yönetimi, yatırım politikası, girişimciliğin teşviki; mallar; rekabet hukuku ve politikası; ticaret ve çevre gibi çok çeşitli alanlarda teknik yardımını artırmıştır.

56 yıl önce kurulan, 195 ülkenin üye olduğu, 480 civarında personelle faaliyetlerini sürdürmekte olan UNCTAD 2019 yılında yaklaşık 68 milyon dolarlık bütçeye, 44 milyon dolarlık teknik işbirliği ve 227 milyon dolarlık da proje hacmine sahip önemli bir kuruluştur.

1964 yılında hükümetler arası bir BM kuruluşu olarak teşkil edilen UNCTAD’ın merkezi Cenevre’dedir. Kuruluşun New York ve Adisababa’da da ofisleri vardır. UNCTAD BM Sekretaryası’nın bir parçası olup BM Genel Kurulu, Ekonomik ve Sosyal Konsey’e karşı sorumlu olmakla birlikte kendisine has üyelik yapısı, liderlik ve bütçeye sahiptir. UNCTAD ayrıca BM Kalkınma Grubu’nun (United Nations Development Group) da bir parçasıdır.

UNCTAD’ın Ticaret ve Çevre Kavşağındaki Bazı Mevcut Faaliyetleri

UNCTAD kendi internet sitesinde ticaret ve çevre konularının kesiştiği alandaki vizyonunu “Hükümetlerle işbirliği halinde yeşil ve mavi ekonomiler inşa etmek, ticaretin küresel iklim krizinin hallinde çözümün bir parçası olmasını temin etmek” şeklinde açıklamaktadır.

Biyoticaret (Biyotrade)

UNCTAD biyoçeşitliliği, sürdürülebilir bir ekonomi için doğal sermaye temeli olarak görmektedir. Teşkilat biyoçeşitliliğin korunmasının, biyolojik çeşitlilik kaynaklı ürün ve hizmetlerin sürdürülebilir kullanımı ile ticaretinin ülkelerin ekonomik kalkınma ve geçim kaynaklarının iyileştirilmesi için değerli fırsatlar sağlayacağına inanmaktadır.

UNCTAD 1996 yılında Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’nin hedeflerini ulaşmasına destek amacıyla Biyoticaret (BioTrade) Girişimi’ni başlatmıştır. O zamandan itibaren UNCTAD bu girişimi kapsamında, küresel, bölgesel ve ülke programlarından oluşan benzersiz bir portföyün yanı sıra, 65’ten fazla ülkede aktif bir ortaklar ve uygulayıcılar ağı geliştirmiştir.

Biyoticaret; BioTrade İlkeleri ve Kriterleri olarak bilinen çevresel, sosyal ve ekonomik sürdürülebilirlik kriterleri altında yerel biyoçeşitlilikten elde edilen mal ve hizmetlerin toplanması, üretimi, dönüştürülmesi ve ticarileştirilmesi faaliyetlerini ifade etmektedir.

Döngüsel Ekonomi

UNCTAD’ın döngüsel ekonomi konusundaki çalışmaları, Hindistan ve Çin gibi büyük ekonomilerdeki kaynak döngüselliği potansiyeline yönelik Ellen MacArthur Vakfı ile başlattığı işbirliği ekseninde 2015 yılında başlamıştır.

Döngüsellik, fosil yakıtlarla mücadele faaliyetleri ve balıkçılık sübvansiyonları gibi UNCTAD bünyesindeki birçok faaliyet ve çalışmanın bir parçasıdır. UNCTAD kaynak döngüselliğinin uluslararası değer zincirlerine yalnızca ulusal destek ve yasalarla başarılı şekilde eklemlenemeyeceğini düşünmektedir. Gönüllü sürdürülebilirlik standartları ve Kurumsal Sosyal Sorumluluk (KSS) projeleri yoluyla şirketler tarafından bazı adımlar atılıyor olsa da kamu politikalarının özelleştirilmesi bu amacı gerçekleştirmede yetersiz kalınmasına yol açmaktadır. Günümüzde, küresel kaynak döngüselliği, uluslararası kurallar ve işbirliğinin yanı sıra eğitim yoluyla güçlendirilmiş bireyler ve tüketicilerden de geçmektedir.

UNCTAD, döngüsel ekonomi çalışma ve faaliyetlerini, yenilikçi iş modellerini inceleyerek, tüketici farkındalığını ve davranışsal değişikliklerini teşvik ederek, atık çevrimlerinden değer yaratmaya yönelik fikir ve faaliyetleri, bu kapsamdaki sektörel ekonomik işbirliği fikirlerini teşvik ederek gerçekleştirmektedir. UNCTAD’ın diğer uluslararası kuruluşlarla ortaklaşa yürüttüğü ulusal ve çok taraflı döngüsel ekonomi faaliyet ve çalışmaları, bu önemli temayı uluslararası toplumun hizmetine sunmaktadır.

Okyanus Ekonomisi ve Balıkçılık

Okyanuslar ve denizler; sürdürülebilir kalkınma, ekonomik büyüme ve geçim kaynaklarına katkı hususunda önemli roller oynamaktadır. Dünya yüzeyinin üçte ikisini kaplayan okyanuslar ve denizler, insanlığa gıda ve muhtelif maden/mineraller sağlamakta, oksijen üretmekte, sera gazlarını emmekte ve iklim değişikliğinin kontrol altında tutulmasında merkezi bir rol oynamakta, hava sıcaklıklarını dengelemekte ve uluslararası ticaret için bir nevi deniz otoyolu görevi ifa etmektedir.

UNCTAD, okyanus ekonomisinin özellikle GYÜ’lere getirebileceği fırsatlar ile bu ülkelerin karşı karşıya kaldığı zorluklara odaklanarak gelişmekte olan ülkelere bu hususlarda destek olmaya çalışmaktadır.

UNCTAD, ayrıca, ticaret ve diğer ilgili kamu otoritelerini sürdürülebilir okyanus sektörlerinin yaratılıp geliştirilmesi için gerekli politika ve mevzuat düzenlemeleri geliştirme hususunda da desteklemektedir. Bunu da spesifik olarak ulusal ve bölgesel okyanus ve ticaret stratejileri geliştirerek gerçekleştirmektedir.

Yerelleştirilmiş Yeşil İhracat

Gelişmekte olan ülkelerin ticaret yoluyla sürdürülebilir ve kapsayıcı büyüme kapasitelerini geliştirmelerine destek amacıyla UNCTAD, gönüllü sürdürülebilirlik standartlarından (VSS) yararlanarak yeşil ihracatı teşvik stratejileri geliştirmiştir. Bu amaçla UNCTAD, Asya-Pasifik Bölgesi’ndeki üç ülke ile çalışarak “yerelleştirilmiş yeşil ihracat” yaklaşımları geliştirmiştir. Bu strateji doğrultusunda UNCTAD şunları amaçlamaktadır:

  • Gelişmekte olan ülkelerde “yeşil” ihracata doğru çeşitlenen küçük ölçekli üreticilere ve mikro ve küçük işletmelere sağladığı faydaları en üst düzeye çıkarmak.
  • VSS’nin yeşil ihracatı ve sürdürülebilir kalkınmayı teşvik edecek bir araç olarak uygulanmasına ilişkin çok paydaşlı diyalog ve işbirliği yoluyla aşağıdan yukarıya bir yaklaşımı teşvik etmek,
  • Standart belirleme ve etki değerlendirmesine proaktif olarak katılabilmeleri için yerel paydaşların VSS hakkında bilgilerini artırmak.
Şahin Yaman

Şahin Yaman