Escarus

AB Yeşil Mutabakatı Nedir?

Paylaşım TarihiAralık 4, 2017

1990’lı yıllardan beri iklim değişikliğiyle mücadele, sera gazı emisyonlarının azaltılması, yenilenebilir enerji kullanımı gibi başlıklar başta olmak üzere çevresel ve sosyal sürdürülebilirlik konularında gösterdiği hassasiyet ile bilinen Avrupa Birliği (AB), 2019 yılının Kasım ayında bu hassasiyetleri bir adım ileri taşıyarak, Birlik’in çevre ve sürdürülebilirlik konularında kesin ve iddialı adımlar atacağının bir taahhüdü niteliğinde bir inisiyatifler paketi sunmuştur: Avrupa Yeşil Mutabakatı (European Green Deal).

Mutabakat, AB ile ekonomik, siyasi ve coğrafi bağlantıları olan tüm devlet, uluslararası kuruluş ve özel sektör oyuncuları nezdinde büyük yankı uyandırmıştır. Çünkü AB’nin üye ülkeleri için koyduğu standartlardan oluşan Mutabakat, aynı zamanda AB ülkelerinin üçüncü partilerle olan ilişkilerine de etki edebilme potansiyeline sahiptir. Bu durum, AB’nin geniş ticari ve diplomatik bağları dikkate alındığında Mutabakat’ın herkes tarafından iyi anlaşılması gerekliliğini ortaya çıkarmıştır.

Peki Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı nedir? Yeşil Mutabakat, AB’nin 2050’ye kadar net sera gazı emisyonlarının sıfırlanması, ekonomik büyümenin kaynak kullanımına bağlılığının sona ermesi (decoupling) ve kimsenin ve hiçbir bölgenin geride bırakılmaması temel hedeflerini içeren yeni büyüme stratejisidir. Yani Mutabakat, emisyonları azaltırken iş imkanları yaratacak ve yaşam kalitesini artıracaktır.

Tanımlanan hedefler kapsamında bu büyüme stratejisi; i) temiz enerji, ii) sürdürülebilir sanayi, iii) inşaat ve renovasyon, iv) tarladan sofraya, v) kirliliğin ortadan kaldırılması, vi) sürdürülebilir hareketlilik ve vii) biyoçeşitlilik olmak üzere 7 politika alanı altında kurgulanmıştır.

AB, Mutabakat kapsamında hedeflenen dönüşümün gerçekleştirilmesi sürecinde yol gösterici nitelikte olması ve araç görevi görebilmesi için bazı plan ve mekanizmalar da kurgulamaktadır. Bunlar; i) Mutabakat kapsamında gerekli yatırımların yönetilmesi konusunda çerçeve niteliği taşıyan Avrupa Yeşil Mutabakatı Yatırım Planı, ii) süreçten sosyoekonomik olarak zarar görme riski bulunan bölge ve toplulukların (fosil yakıt değer zincirinde yer alanlar vb.) negatif etkilenmesinin önüne geçmek amacıyla kurgulanan Adil Dönüşüm Mekanizması, iii) Avrupa’nın 2050’de iklim-nötr olması hedefinin gerçekleştirilebilmesine engel olabilecek ulusal uygulama farklarını ortadan kaldırmayı hedefleyen Avrupa İklim Yasası, iv) yeşil ve dijital dönüşüm ile endüstri ve KOBİ’lerin desteklenmesini hedefleyen Avrupa Endüstriyel Stratejisi ve v) sürdürülebilir üretim ve tüketim pratiklerinin Birlik içerisinde benimsenmesini hedefleyen Döngüsel Ekonomi Eylem Planı’dır.

Önümüzdeki yıllarda Birlik ülkelerinin başını çekeceği bu değişim dalgasının tüm dünyaya yayılacağının sinyallerini; farklı coğrafyalardan pek çok kamu kuruluşunun, özel şirketin ve sivil toplum örgütünün, iş dünyası birliğinin ve uluslararası kurumun halihazırda Mutabakat’a uyum sağlama yollarını tartışmasından almak mümkündür. Türkiye’nin de AB ile iş birliğine devam edebilmesi için Mutabakat kapsamında en fazla değişim ve dönüşüm geçirmesi beklenen tarım, elektronik, ambalaj, plastik, tekstil ve inşaat (ve inşaata girdi sağlayan imalat kolları) gibi sektörlerde düzenlemeleri iyi anlaması, gelişmeleri takip etmesi ve oluşturulacak standartlara uyum sağlamak konusunda hızlı adım atabilme yeteneğini geliştirmesi gerekecektir.

Şimal Çınar

Şimal Çınar