Paylaşım TarihiMayıs 27, 2024
Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) verilerine göre dünya nüfusunun yarısından fazlası artık şehirlerde yaşamaktadır.1 2050 yılına kadar bu rakamın 6,5 milyar, yani dünya nüfusunun üçte ikisi olacağı öngörülmektedir. 828 milyon kişinin gecekondu mahallelerinde yaşadığı şehirler, dünya topraklarının %3’ünü oluştururken, enerji tüketiminin %60-80’ine ve karbon salımlarının %75’ine neden olmaktadır.2
Dünya genelinde giderek artan nüfus ve kırsal alanlardan kentlere doğru olan göçlerle birlikte meydana gelen hızlı kentleşme eğilimi, mevcut altyapıların ve kaynakların yoğun bir şekilde kullanılmasına neden olduğundan kentleşme sürecinde sürdürülebilirlik önemli bir odak noktası haline gelmiştir. 1990 yılında 10 milyonun üzerinde nüfusa sahip sadece 10 mega kent varken, 2030 yılına kadar mega kent sayısının 43’ü bulması ve dünya nüfusunun yaklaşık %60’ının bu şehirlerde yaşaması beklenmektedir.
Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu tarafından hazırlanan ve Birleşmiş Milletler tarafından 1987 yılından yayımlanan Brundtland Raporu’nda sürdürülebilirlik “bugünün ihtiyaç ve beklentilerini, gelecek nesillerin ihtiyaç ve beklentilerini karşılayabilme olanağından ödün vermeksizin karşılayabilmek” olarak tanımlanmaktadır.3 Sürdürülebilir kentleşme kavramı ise çevresel, ekonomik ve sosyal açıdan dengeli bir şekilde büyüyen, kaynakları verimli kullanan ve gelecek kuşakların ihtiyaçlarını gözeten yaşam alanları olarak öne çıkmaktadır.
2030 yılına kadar ulaşılması hedeflenen Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA) arasında “Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar” 11. hedef olarak yer almaktadır.4 SKA 11 kapsamında yeterli ve güvenli konutlara erişimin sağlanması, güvenli ve ekonomik toplu taşıma sistemlerinin kurulması, sürdürülebilir kentsel planlama ve yönetim yapısının oluşturulması hedeflenmektedir. SKA 11 altında ayrıca kapsayıcı ve sürdürülebilir kentleşme, bütünleşik ve sürdürülebilir yerleşim planlaması ve yönetimi için kapasitelerin geliştirilmesi, özellikle kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve engelliler için güvenli, kapsayıcı ve ulaşılabilir, yeşil ve kamusal alanlara genel erişimin sağlanması, doğal ve kültürel mirasın korunması, belediye atıkları ile diğer atıkların yönetimine ve hava kalitesine özel önem verilerek kentlerde kişi başına düşen olumsuz çevresel etkilerin azaltılması çağrısı da yapılmaktadır. SKA 11, şehir çevresi ve kırsal bölgeler arasında yapıcı ekonomik, toplumsal ve çevresel bağlar kurulmasını teşvik etmektedir.
Yeterli ve güvenli konutlara erişim sağlanarak dengeli bir şehirleşme oluşturulması sürdürülebilir kentleşme için kritik öneme sahip konulardan birisidir. Devlet tarafından desteklenen sosyal konut politikalarının oluşturulması ve uygulanması, toplumun tüm kesimlerine uygun fiyatlı konutların sağlanması açısından gereklidir. Özellikle afetlere dayanıklı konutların inşası, afet risklerini azaltıcı önemlerin alınması, kentsel alanlardaki altyapının güçlendirilmesi, su ve elektrik gibi temel hizmetlere erişimin artırılmasına yönelik yatırımların yapılması konutların güvenliğini sağlayan unsurlardır. Çevreye duyarlı konutların, yeşil binaların inşası aynı zamanda enerji verimliliğini ve karbon ayak izi azaltımını desteklemektedir.
Sürdürülebilir şehirlerde atık yönetimi sistemlerinin geliştirilmesi, geri dönüşüm tesislerinin kurulması, düzenli olarak toplanan ve uygun nihai işlem uygulanan kentsel katı atıkların oluşumunun azaltılması ve hava kalitesine özel önem verilmesi; kişi başına düşen olumsuz çevresel etkileri hafifletmenin önemli bir yoludur. Su kaynaklarının etkin ve sürdürülebilir bir şekilde kullanılması, su tasarrufu teknolojilerinin benimsenmesi ve yağmur suyu hasadı sistemlerinin kurulması da çevresel etkilerin azaltılmasına katkı sağlamaktadır.
Çevresel etkileri azaltıp şehirleri daha yaşanabilir kılan bir diğer önemli unsur ise sürdürülebilir ulaşım uygulamalarıdır. Sürdürülebilir ulaşım uygulamaları ile şehirlerin daha kompakt ve erişilebilir olması sağlanabilmekte; kentsel alanların, iş merkezlerinin, konut alanlarının ve altyapının birbirine yakın olması mümkün kılınarak ulaşım ihtiyaçları azaltılabilmektedir. Sera gazı emisyonlarının azaltımı, daha az yakıt tüketen elektrikli ve hibrit araçların kullanımının vergi indirimi yoluyla teşvik edilerek artırılması, toplu taşıma sistemlerinin yaygın ve erişilebilir olması, demiryolu yapım ve yenileme, sinyalizasyon ve elektrifikasyon çalışmaları, liman işletmelerinin çevreye duyarlılıklarının artırılması ve Yeşil Liman kriterlerinin uygulanması, bisiklet yolları ve yeşil yürüyüş yolu gibi çevre dostu ulaşım modellerinin yaygınlaştırılması şehir sakinlerinin gelecekteki ihtiyaçlarını karşılamak ve sürdürülebilir bir kalkınma sağlamak için önemlidir.
Sürdürülebilir kentsel planlama ve yönetim yapısının oluşturulması, şehirlerin çevresel, ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarını dengede tutarak uzun vadeli kalkınma ve refah sağlamayı amaçlayan bir yaklaşımı ifade etmekte olup şehirlerin büyümesini, gelişmesini ve yönetilmesini kapsayan geniş bir süreci içermektedir. Bu süreçte yerel halk, sivil toplum kuruluşları, özel sektör temsilcileri, akademisyenler ve yerel yönetimlerin, kısacası tüm paydaşların katılımının sağlanması, görüşlerinin alınması, diyalog ve iş birliği halinde olunması önemlidir.
Önemli doğal ve kültürel miras alanlarının belirlenmesi ve ilgili yasal düzenlemelerle koruma altına alınması, tarihi binaların ve doğal alanların restorasyonu için projelerin desteklenmesi, şehirlerin tarihini, kültürel ve çevresel değerlerini canlı tutarak daha yaşanabilir ve dirençli şehirlerin oluşturulmasına katkı sağlamaktadır.
1999 yılında İtalya’daki Orvieto’da başlayan, doğal ve kültürel miras alanlarını korumayı, küçük kasaba ve şehirlerin yaşam kalitesini artırmayı ve sakin bir yaşam tarzını teşvik etmeyi amaçlayan bir yaklaşım olan Cittaslow hareketi dünya genelinde birçok ülkede benimsenmiştir. İtalyanca’da “yavaş şehir” anlamına gelen Cittaslow, kentsel yaşamda daha insan odaklı, çevresel sürdürülebilirliği destekleyen, yerel üretimi teşvik eden ve topluluk bağlarını güçlendiren bir kentleşme modeli olarak öne çıkmaktadır. 2009 yılında Türkiye’nin ilk sakin şehri olma unvanını elde eden Seferihisar’ın ardından günümüzde Cittaslow Türkiye Ağı’nın 25 üyesi bulunmaktadır.5
Dünyadaki sürdürülebilir şehirlerin başında Kopenhag gelmektedir. 2025 yılına kadar karbon nötr olmayı hedefleyen Kopenhag’da önemli yenilenebilir enerji yatırımları yapılmış olup elektriğinin yaklaşık %40’ı rüzgar enerjisinden elde edilmektedir. Sakinlerine yüksek bir yaşam kalitesi sunan Kopenhag, halkın %60’ından fazlasının günlük işe gidip gelme için bisiklet kullandığı geniş bir bisiklet altyapısına sahiptir.6
2040 yılına kadar fosil yakıtların kullanımını bitirme hedefi bulunan Stockholm, enerji verimli binalar, yenilikçi atık yönetim sistemleri ve yenilenebilir enerji kaynaklarına odaklanan çevre dostu kentsel planlamanın en önemli örneklerinden birisidir. Şehirde aynı zamanda kaynak kullanımını optimize etmek ve sakinlerinin yaşam kalitesini artırmak için akıllı şehir teknolojileri de benimsenmektedir.7
Vancouver, sera gazı emisyonlarını azaltma, yeşil bina uygulamalarını teşvik etme ve yenilenebilir enerjiye yatırım yapma konusunda son yıllarda önemli mesafe kat etmiştir. Geniş bir toplu taşıma ağına, bisiklet ve yürüyüş yollarına sahip olan şehirde, emisyonları ve atığı azaltmaya yönelik kapsamlı bir stratejinin ana hatlarını çizen Yeşil Şehir Eylem Planı ve False Creek bölgesindeki binalara ısıtma ve sıcak su sağlamak için kanalizasyondan gelen atık ısıyı kullanan Yerel Enerji Tedarik Şirketi (Neighbourhood Energy Utility) gibi çeşitli yenilikçi girişimler hayata geçirilmiştir.8
2030 yılına kadar karbon emisyonlarını %55 oranında azaltma hedefiyle 2050 yılına kadar döngüsel bir şehir olmayı öngören, bu kapsamda yenilenebilir enerjiye ve atık azaltımına yönelik yatırımlar yapan Amsterdam, geniş kanal ağı, bisiklet altyapısı ve elektrikli araç şarj istasyonlarıyla öne çıkmaktadır. Şehrin sakinleri, işletmeler ve yerel yönetim arasındaki iş birliği yoluyla sürdürülebilir ve akıllı kentsel çözümler geliştirmeye odaklanan “Amsterdam Akıllı Şehir” girişimi dikkat çeken yenilikçi bir projedir. Şehirde aynı zamanda kaynak verimliliği, geri dönüşüm ve atıktan enerji eldesi teşvik edilmektedir.9
2050 yılına kadar iklim açısından nötr olmayı hedefleyen Berlin, sera gazı emisyonlarını azaltma ve yenilenebilir enerji kaynaklarını teşvik etme konusunda önemli bir ilerleme kaydetmiştir. Şehirde, kapsamlı toplu taşıma ağları, bisiklet paylaşım programları ve elektrikli araç altyapısı gibi çeşitli sürdürülebilir ulaşım seçenekleri hayata geçirilmiştir. Berlin; yenilenebilir enerji, akıllı şebekeler ve elektrikli mobiliteye odaklanan yeni girişimler, araştırma kurumları ve şirketler için bir merkez olan EUREF Kampüsü gibi temiz teknoloji ve sürdürülebilir kentsel gelişim alanında çok sayıda yenilikçi projeye ev sahipliği yapmaktadır. Şehir yönetimi ayrıca sakinlerinin yaşam kalitesini artırmak için sürdürülebilir bina uygulamalarını ve yeşil alanları desteklemektedir.10
Kopenhag, Stockholm, Vancouver, Amsterdam ve Berlin gibi örnekler, sürdürülebilir şehir uygulamalarının çeşitli yönlerini başarıyla sergilemektedir. Bu örneklerde görüldüğü üzere, sürdürülebilir bir şehir olma yolunda atılan adımlar enerji, ulaşım, konut, atık yönetimi ve çevresel koruma gibi alanlarda yapılan yatırımları içermektedir. Kapsamlı politika değişiklikleri, şehirlerin gelecekteki sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olmaktadır. Sürdürülebilir şehirlerin oluşturulması ve geliştirilmesi, küresel düzeyde çevresel sürdürülebilirlik, ekonomik refah ve toplumsal uyum açısından kritik bir öneme sahiptir. Bu nedenle şehir planlamacıları, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve diğer paydaşlar arasında iş birliği ve etkili yönetişim ön planda tutularak sürdürülebilir şehir projelerinin başarılı bir şekilde hayata geçirilmesi gerekmektedir. Bu çaba, hem mevcut hem de gelecek kuşakların daha yaşanabilir bir dünyada hayatlarını sürdürmesi için önemli bir adım olacaktır.
Dipnotlar:
1) UNFPA. (2008). State of World Population: Reaching Common Ground; Culture, Gender and Human Rights. Şu adresten erişilebilir: https://www.unfpa.org/sites/default/files/pub-pdf/swp08_eng.pdf . Son erişim tarihi: Mayıs, 2024.
2) UN. (2015). Cities – United Nations Sustainable Development Action 2015. United Nations. Şu adresten erişilebilir: https://www.un.org/sustainabledevelopment/cities/ . Son erişim tarihi: Mayıs, 2024.
3) Brundtland, G. (1987). Report of the World Commission on Environment and Development: Our Common Future. United Nations General Assembly document A/42/427.
4) UN. (2015). Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar. Küresel Amaçlar. Şu adresten erişilebilir: https://www.kureselamaclar.org/en/global-goals/sustainable-cities-and-communities/ . Son erişim tarihi: Mayıs, 2024.
5) Cittaslow. (2024). Üye Kentler. Cittaslow Türkiye. Şu adresten erişilebilir: https://cittaslowturkiye.org/tr/uye-kentler/ . Son erişim tarihi: Mayıs, 2024.
6) City of Copenhagen’s Urban Development Technical and Environmental Administration. (2017) Breadcrumb. The CPH 2025 Climate Plan | Urban Development. Şu adresten erişilebilir: https://urbandevelopmentcph.kk.dk/climate#:~:text=The%20City%20of%20Copenhagen%20has,Energy%20Consumption . Son erişim tarihi: Mayıs, 2024.
7) Stockholm University’s Environmental Team. (2020)Stockholm University Climate Roadmap for the period 2020–2040. Şu adresten erişilebilir: https://www.su.se/staff/organisation-governance/governing-documents-rules-and-regulations/environment/stockholm-university-climate-roadmap-for-the-period-2020-2040-1.641862 . Son erişim tarihi: Mayıs, 2024.
8) City of Vancouver. (2020). Greenest City Action Plan. Şu adresten erişilebilir: https://vancouver.ca/green-vancouver/greenest-city-action-plan.aspx . Son erişim tarihi: Mayıs, 2024.
9) Municipality of Amsterdam. (2020). Amsterdam Circular 2020-2025 strategy. Şu adresten erişilebilir: https://carbonneutralcities.org/wp-content/uploads/2020/06/Amsterdam-Circular-2020-2025_Strategy_HighRes.pdf . Son erişim tarihi: Mayıs, 2024.
10) Senate Department for Urban Mobility, Transport, Climate Action and the Environment. (2024) Berlin Energy and Climate Protection Programme 2030. Berlin.de Startseite. Şu adresten erişilebilir: https://www.berlin.de/sen/uvk/en/climate-action/berlin-energy-and-climate-protection-programme-2030-bek-2030/. Son erişim tarihi: Mayıs, 2024.