Paylaşım TarihiAğustos 4, 2022
Günümüzde kahve perakendeciliğinin global seviyede gösterdiği gelişme kahve talebinde artışa yol açmıştır. 2003 yılından 2021 yılına kadar üretimin neredeyse %66 oranında1 büyümesi sebebiyle de kahve arzının sürdürülebilirliği tartışılır hale gelmiştir. Bu gelişmeye bağlı olarak iklim değişikliğinin kahve yetiştiriciliğine etkisi, tedarik zincirindeki kırılmalar ve çalışan sağlığı konuları da gündeme gelmeye başlamıştır.
Kahve üretiminde sürdürülebilir uygulamalar gün geçtikçe artmaktadır. Üretim süreci çevresel olduğu kadar sosyal riskleri de bünyesinde barındırmaktadır. Kahve üretiminde kullanılan kimyasallar ve ergonomik olmayan ekipmanlardan dolayı insan sağlığının olumsuz yönde etkilenmesi ve artan sıcaklıklar sebebiyle kahve üretilebilecek alanların azalması bu kapsamda sayılabilecek başlıca risk örnekleridir. Kahve fiyatlarının yüksek bir volatilite sergilemesi de kahve üreticilerini ekonomik açıdan gittikçe daha fazla zorlamaktadır.
Kahve bitkisi yaprak dökmeyen bir bitki olduğundan karbon tutma özelliğine, ayrıca kökleriyle toprağın mineral ve ekolojik dengesinin sağlanması konusunda pozitif bir etkiye sahiptir. Ancak kahve üretiminin bilinen en tehlikeli çevresel etkisi ise kullanılan kimyasallar kaynaklı su kirliliğidir. Uluslararası Kahve Organizasyonu da kahve üreticilerini kahvenin yıkanması aşamasında çevre dostu teknolojilerin ve kimyasalların kullanılması doğrultusunda teşvik etmektedir.2
Dünya kahve üretimi ülkeler bazında incelendiğinde Brezilya’nın dünyanın en büyük kahve üreticisi olduğu görülmektedir. Brezilya’nın 2020 yılında üretmiş olduğu kahve dünya kahve üretiminin %32’sine denk gelmektedir. Brezilya sadece 2021 yılında yaklaşık 42 milyon adet 60 kilo ağırlığındaki paketlerde yeşil kahve çekirdeği ihraç etmiştir.3 Çok büyük bir gelir kaynağı olmasına rağmen kahve üreticileri fiyatlardaki dalgalanmalar sebebiyle ekonomik sıkıntılar yaşamaktadır. 2021 yılında yağışlardaki düzensizlik sebebiyle üretim düşmüş olsa da uzmanlar kahve piyasasının önümüzdeki yıllarda büyümesini beklemektedir. Buna rağmen, iklim değişikliği sebebiyle hâlihazırda üretim yapılan yerlerde üretim kapasitesinin azalabileceği, üretim kapasitesi nispeten daha düşük coğrafyalarda ise üretimin artabileceği tahmin edilmektedir.4 Yağış düzenlerinin ve sıcaklık artışlarının etkisiyle birlikte kahve bitkisi çeşitli hastalıklara yakalanmakta, bunlara hazırlıksız olan kahve üreticilerinin harmanları büyük zarar görmektedir. Bundan ötürü 2012-2013 yıllarında Orta Amerika kıtasında büyük kriz yaşanmış ve olağanüstü hâl ilan edilmiştir. Harmanların zarar görmesi sebebiyle ekim alanlarının yaklaşık yarısı kullanılamaz hale gelmiş ve 350 bin kişi işinden olmuştur.5 İleride iklim değişikliği sebebiyle kahve üretimi yapılabilecek alanların düşecek olmasıyla bu sorunun daha da büyüyeceği aşikardır.
Endüstrinin geleceği için küresel çapta faaliyette bulunan kahve üreticileri ve dağıtıcıları; sürdürülebilirlik odağını merkezde tutarak üretimde cinsiyet eşitsizliğinin azaltılması, suya erişimin artırılması ve suyun korunması, çalışma şartlarının geliştirilmesi ve sektör standartlarına katkı sağlanması gibi konularda çeşitli taahhütlerde bulunmuşlardır.
Aşağıdaki listede bazı şirketlerin vermiş olduğu taahhütler bulunmaktadır.
Starbucks:
– “One Tree For Every Bag Program” ile 2025 yılına kadar yeşil satın alma uygulamaları kapsamında 100 milyon adet sağlıklı kahve ağacının üreticilere dağıtılması,
– 2030 yılına kadar karbon nötr kahve üretiminin gerçekleşmesi,
- Çiftçilerin kullandığı ekipmanların yenilenmesi,
- İklime dayanıklı ağaç türlerinin dağıtımı,
- Kahve üretiminde kilit ormanların korunması ve yenilenmesi,
– 2030 yılına kadar kahve üretiminde kullanılan suyun %50 azaltılması.
Starbucks taahhüt etmiş oldukları ile birlikte Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA) 1, 2, 6, 8, 12, 13 ve 15’e katkı sağlayacağını belirtmiştir.
Coffy:
- 2025 yılına kadar İngiltere şubelerinde kullanılacak kahvenin tamamının sürdürülebilir ve etik ilkeler ışığında temin edilmesi,
- 2025 yılına kadar İngiltere şubelerinde paket serviste kullanılacak ambalajlı ürünlerin tamamının plastik içermeyen geri dönüştürülebilir ürünlere çevrilmesi.
- Kahve sektöründe kadınların işgücü oranının artırılması,
- Seçilmiş tedarikçilerin su tüketimi ve iklim değişikliği konularında desteklenmesi,
- Kahve üretiminde çalışanlarının sosyal haklarının korunması.
RGC Coffee taahhüt etmiş oldukları ile birlikte SKA 1, 3, 5, 6, 10 ve 13’e katkı sağlayacağını belirtmiştir.6
Caffe Nero ise sürdürülebilirlik alanında yaptığı çalışmaları şu şekilde özetlemiştir:
- 2018 yılından itibaren İngiltere şubelerinde plastik pipet yerine karton pipet kullanımı başlamış ve yılda 7 milyon plastik pipetin Birleşik Krallık sularına karışması engellenmiştir.
- Rainforest Alliance ile gerçekleştirilen işbirliği kapsamında sertifikalı çiftliklerden kahve tedarik ederek sosyal ve çevresel sürdürülebilirliğe katkı sağlanmıştır.
- 2016 yılından itibaren sürdürülebilir yakıta çevrilmesi için öğütülmüş kahve atıkları toplanmaktadır.
Alman perakende devi Tchibo’nun yapmış olduğu sürdürülebilirlik önceliklerinin belirlenmesi anketinde tespit edilen 34 önceliğin en yüksek öncelikli olanları arasında kahve tedarikinde sosyal şartlar, çevresel standartlar ve sürdürülebilir kahve tedariki yer almıştır.7 Birden çok sektörde faaliyet gösteren Alman devinde bu şekilde bir sonuç çıkması kahve endüstrisindeki sürdürülebilirlik konularının mahiyet hakkında anlamlı bir fikir vermektedir.
Endüstrideki bir başka ciddi problem ise cinsiyet eşitsizliğidir. Uluslarası Kahve Organizasyonu’nun 2018 tarihli çalışmasında işaret edildiği üzere, kahve üretiminde %70’lik bir paya sahip olmalarına rağmen kadınlar; finansal kaynaklara ve ham maddelere erişim, arazi sahipliği ve yetiştirilen kahvenin satışı konularında erkek üreticilere göre epeyce dezavantajlı durumdadır.8
Specialty Coffee Association’ın kahve sektöründe cinsiyet eşitsizliğinin azaltılması için geliştirdiği 5 öneri aşağıdaki gibidir:
1- Erkeklere verilen teknik eğitimlerin kadınlara da verilmesi
2- Hane halklarının eşitliğini teşvik edici girişimlerin desteklenmesi
3- Finansal kaynaklara erişimde kadınların erkekler kadar desteklenmesi
4- Kahve endüstrisinde cinsiyet eşitsizliği üzerine bilimsel araştırmaların yapılması
5- Cinsiyet eşitliğinin savunulması 9
Sonuç olarak, sektör genelinde iklim duyarlılığı ve çevresel ve sosyal konularda ciddi açıklar bulunduğu, geliştirilmesi gereken alanların olduğu sektör liderleri arasında bilinmektedir ve şirketler konu hakkında adımlar atmaya başlamıştır. İklim değişikliği her endüstriyi olduğu gibi kahve endüstrisini de etkilemiştir. Sürdürülebilirliğin en sıcak gündem maddesi olarak değerlendirilebilecek iklim krizi endüstrinin içinde bulunduğu sürdürülebilirlik sorunlarının hatrı sayılır bir kısmını kapsasa da gerekli teknik, teknolojik, bilimsel ve sosyal önlemlerin zamanında alınması ve her anlamda şartların iyileştirilmesiyle birlikte kahve endüstrisindeki sürdürülebilirlik kaygılarının azaltılması mümkün olabilecektir.