Paylaşım TarihiŞubat 12, 2024
Yeryüzünü sarsan doğa kaynaklı afetler içerisinde yer alan depremler, dünyanın genelinde olağandışı aktiviteler şeklinde meydana gelmekte; zamanına, kapsamına ve şiddetine göre etkileri değişiklik göstermektedir. Son yıllarda dünya genelinde sıklıkla yaşanan depremler altyapıların zarar görmesine, ekonomik kayıpların, can kayıplarının yaşanmasına sebep olmanın haricinde, birçok ülke için ekonomik kalkınmanın temel taşlarından birisi olan tarımsal faaliyetleri ve zirai varlığı da tehlikeye atmaktadır.
Şiddetine bağlı olarak etki boyutu değişiklik gösteren depremler tarım arazilerinde çöküntüler, çatlaklar, heyelanlar, kaymalar gibi fiziki olumsuz sonuçları beraberinde getirmektedir. Felaketin şiddeti ne olursa olsun tarım arazilerinde kendini gösteren bu olumsuz etkiler; tarımsal sulama sistemlerini, çiftlikleri ve altyapıları ciddi şekilde etkileyerek üretimin gerçekleştirilmesini ve devamlılığını güçleştirmektedir.
Depremlerin söz konusu bazı olumsuz etkileri genel hatlarıyla şu başlıklar altında sıralanabilir:1,2
• Bitkisel ve Hayvansal Üretimde Yaşanan Aksaklıklar: Depremin beraberinde meydana gelen tahribat ile yaşanan kayıplar tarım alanlarında üretim yapmayı zorlaştırmaktadır. Bu kayıplar tarımsal üretim faaliyetlerinin zamanında gerçekleştirilememesi şeklinde olabileceği gibi hasat döneminde ürünlerin ve genel olarak depolanmış girdilerin kaybedilmesi şeklinde de tezahür edebilmektedir. Tarımsal üretim faaliyetlerinin zamanında gerçekleştirilememesi veya gecikmesi gibi sorunlarla birlikte ürün, depolanan girdi ve hayvan kayıpları da kaçınılmaz olmaktadır. Kayma ve çökmeler hasat süreçleri için önemli zorluklar çıkarmakta, kimi zaman hasat olanaklarını tamamen ortadan kaldırmaktadır. Tüm bunların sonucu olarak göz ardı edilemeyecek boyutlarda hasat kayıpları yaşanabilmektedir. Enkaz altında kalan veya kaybolan hayvanlarla beraber hayvansal üretimin sürekliliği için gerekli unsurlardan biri olan hayvan yemlerine ulaşım konusunda güçlükler ortaya çıkmakta; makine, alet ve ekipmanlar zarar görmektedir. Enerjiye gereksinim duyan bitkisel ve hayvansal üretim süreçleri, uzun süreli elektrik kesintileri ve yakıt yetersizliği nedeniyle işlemez hale gelebilmekte ve bu da bir başka açıdan kayıp yaratmaktadır. Tüm bunlarınbir sonucu olarak ekonomik kayıplar yaşanmaktadır.
• Tarımsal Üretimde Yaşanan Gecikmeler ve Erişim Sorunları: Depremin yarattığı toprak çökmeleri, çatlaklar, heyelanlar, su kaynaklarındaki olumsuz değişim ve benzeri tüm etkiler tarım alanlarının kullanımını çoğunlukla sınırlarken kimi durumlarda tamamen engelleyebilmektedir. Bu etkiler aynı zamanda ekim dönemlerini, hasat zamanlarını ve genel üretim planlarını da ciddi şekilde etkilemektedir. Depremin neden olduğu altyapı hasarları sulama sistemlerini, depo alanlarını ve ulaşım ağlarını olumsuz etkileyerek tarımsal üretim süreçlerini aksatmakta ve tarımsal her türlü sürece erişimi güçleştirmektedir.
• Ekonomik Açıdan Etkiler: Depremin tarım sektörü üzerindeki olumsuz etkilerine bağlı olarak tüm bitkisel ve hayvansal üretimde ve gıda tedarik zincirinin depolama, taşıma, işleme, ürün ticareti ve benzeri her aşamasında ortaya çıkan aksaklıklar, ürün miktarı ve kalitesindeki azalmaları da beraberinde getirmektedir. Bu gelişmeler arz talep dengesinin bozulmasına yol açarak gıda enflasyonunu körüklemekte ve buna bağlı olarak genel enflasyon üzerinde olumsuz etkilere neden olmaktadır. Bu bağlamda, lisanslı depoculuk faaliyetlerinin genişletilmesi ve depo ücretlerinde geçici sübvansiyon uygulanması, kurtarılan ürünlerin etkili bir şekilde korunmasında önemli rol oynayacaktır.
• Sosyal Sorunlar: Depremde genellikle kırsal kesimde ve köylerde önemli sayıda can kayıpları yaşanmaktadır. Bu tip afetler, kırsal bölgelerde yaşayan ve sayısı zaten kısıtlı olan tarımla uğraşan nüfusta daha da belirgin bir azalmaya yol açmaktadır. Deprem sonrası tetiklenen göç hareketleri tarım işçileri ve yerleşik nüfus arasında bir belirsizlik ortamı yaratmakta, bu da tarımsal üretimin gecikmesine ve toplumun sosyoekonomik dengesinin sarsılmasına neden olmaktadır. Tarımsal faaliyetler daha fazla kesintiye uğramasıyla kırsal kesimdeki yerleşim yerlerinin zaten zor durumda olan ekonomik ve sosyal dokusu daha fazla zayıflamaktadır. Depremin beraberinde getirdiği bir diğer sosyal sorun ise gıda güvenliğidir. Verim düşüşü, ürün kayıpları ve olumsuz ekonomik koşullara bağlı olarak toplumda gıda güvenliği sorunu ortaya çıkmaktadır.3
Depremlerin tarıma ve sosyal hayata yönelik etkilerinden korunabilmek, insan hayatını ve maddi kayıpları en aza indirebilmek için etkili önlemler alınmalı ve buna uygun tarım sistemleri geliştirilmelidir. Bunlar genel olarak; deprem riski taşıyan bölgelerde tarıma dayalı endüstri tesislerinin, sanayi imalathanelerinin, kırsal yerleşim alanlarının ve tarıma dayalı tesislerin fay hatları ve deprem eğilimli alanlardan uzak tutulması, alt ve üst yapıların güçlendirilmesi ve yıkımı önleyici mühendislik faaliyetlerinin öncelikli olması, tarımsal ürünlerin depolanması için depo kapasitesinin arttırılması ve lisanslı depoculuk faaliyetlerine gereken önemin verilmesi olarak sıralanabilir.4
Deprem felaketine karşı etkili önlemler almak ve dayanıklı tarım sistemleri geliştirmek, hem tarımsal üretimi korumak hem de toplumun bu tür doğal afetlere karşı direncini artırmak açısından kritik bir öneme sahiptir.
Kaynakların etkin kullanımı doğrultusunda ekonomik, sosyal, çevresel ve uluslararası standartlara uygun örgütlü, rekabet gücü yüksek, sürdürülebilir bir yapının kurulması tarım arazilerinin restorasyonu ve geri kazanımı için oldukça önem arz etmektedir. Bu bağlamda, doğal afetler ve çevresel etkilerin neden olduğu tarım arazilerinin daralması sorununa karşı etkili bir çözüm, tarım arazilerinin korunması ve amacının dışında kullanımlarının sınırlandırılması yönündeki yasal düzenlemelerin devlet tarafından kontrol edilmesidir. Usulsüzlük tespit edilen durumlarda ise caydırıcı yaptırımlar uygulanmalıdır. Geri kazandırılan tarım arazilerinin yeniden kullanıma açılması öncesinde, alanların nasıl ve hangi amaçla kullanılacağı konusunda doğru bir analiz yapılmalı ve bu amaç doğrultusunda gerekli uygulamalara destek sağlanmalıdır. Ayrıca, arazi kullanımının fizibilite çalışmalarıyla planlanması, arazi üretkenliğinin, topraktaki organik karbon stoklarının ve arazi örtüsündeki değişikliklerin düzenli olarak takip edilmesi gerekmektedir. Hasar görmüş tarım arazilerinde verimliliği artırmak amacıyla, bitki besleme ve gübreleme takviyeleriyle toprak ve mahsülleri güçlendirme uygulamalarına öncelik verilmeli, bu kapsamda üreticilere uygun zamanda ve uygun miktarlarda gübre desteği sağlanmalıdır. Tarım arazileri, yerleşim ve sanayi bölgelerinden ayrıştırılarak koruma altına alınmalı ve afet risk değerlendirme planları hazırlanarak olası depremlere karşı erken uyarı ve müdahale sistemleri kurulmalıdır. Ayrıca, tarım sigortası uygulamalarının, düşük faizli veya faizsiz kredi imkanlarının yaygınlaştırılmasıyla doğal afetlerde maddi kayıplara uğrayan üreticilere devlet destekleri sağlanmalıdır. Tüm bunlarla beraber ekonomik ve fiziksel kayıpların yanı sıra deprem felaketinden etkilenen üreticilerin sosyal ve psikolojik travmalarına odaklanılarak bu üreticiler mental açıdan desteklenmelidir.5
Kaynaklar:
1) Direk, M. (2023). “2.Uluslararası Sürdürülebilir Ekolojik Tarım Kongresi Devam Eden Kitap”, 978-625-398-593-6 https://www.researchgate.net/profile/MithatDirek/publication/371951183_Proceeding_Book2023_merged/links/649dcf0895bbbe0c6e00b7ec/Proceeding-Book2023-merged.pdf#page=393
2) Çığ, F. & Toprak., Ç. C. (2023). Buğday Üretimi Üzerindeki Depremlerin Etkileri https://www.researchgate.net/profile/Cagdas-Toprak/publication/369529365_Bugday_Uretimi_Uzerindeki_Depremlerin_Etkileri/links/641f7bb3a1b72772e4285977/Bugday-Ueretimi-Uezerindeki-Depremlerin-Etkileri.pdf
3) Politics Today. (2023). How Turkey’s Earthquake Affected the Agriculture and Food Security? https://politicstoday.org/turkey-earthquake-agriculture-food-security/
4) Anadolu Gıda Politikaları Araştırma Merkezi. (2021). Afet Sonrası Tarım Arazilerinin Geri Kazanımı. https://agpam.org.tr/afet-sonrasi-tarim-arazilerinin-geri-kazanimi
5) Food and Agriculture Organization of the United Nations. (2017). The impact of disasters on agriculture – Addressing the information gap. https://www.fao.org/3/i7279e/i7279e.pdf
6) United States Environmental Protection Agency. (2023). Agriculture and Natural Events and Disasters. https://www.epa.gov/agriculture/agriculture-and-natural-events-and-disasters