Escarus

Modern Pişirme Teknolojileri ile Emisyon Azaltımı: Karbon Kredileri

Paylaşım TarihiTemmuz 24, 2024

Dünya üzerinde dört kişiden biri hala temiz pişirme çözümlerine ulaşamadığı için açık ateş ocakları kullanmak durumundadır. Her yıl yaklaşık 3,2 milyon insan dumanlı yakıtlarla yemek pişirmenin neden olduğu ev içi hava kirliliği nedeniyle erken ölmektedir. Bu kirlilik, akciğer kanseri, kronik solunum yolu hastalıkları ve kalp hastalıklarına yol açmaktadır. Ayrıca, söz konusu kullanım küresel sera gazı emisyonlarının yaklaşık %2’sini oluşturarak iklim değişikliğini olumsuz yönde etkilemektedir.[1]

Bu durum, pişirme ocaklarının türlerine ve kullanım biçimlerine dikkat çekmenin önemini ortaya koymaktadır. Ocaklar geleneksel ve modern olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Aşağıda görselde yer alan geleneksel (açık ateş) ocaklar; odun, kömür, tarımsal atık, tezek gibi yakıtlarla çalışan, taş ya da metal bir destek üzerine yerleştirilmiş basit bir yapıya sahiptir. Bu ocaklar basit yapıları sebebiyle yakıtın tam olarak yanmaması, yanma sırasında yeterli oksijen sağlanmaması, pişirme kabına yeterli ısının iletilmemesi gibi sebeplerden ötürü yakıtın tamamının enerjiye dönüştürülememesine ve düşük yanma verimliliğine yol açmaktadır. Ayrıca geleneksel ocaklar yüksek miktarda kirletici madde salarak iç mekân hava kalitesini olumsuz etkilemektedir. Sayılan tüm bu faktörler sağlık sorunlarına ve çevresel tahribata yol açarken toplumsal cinsiyet eşitsizliklerini de derinleştirmektedir. Özellikle kadınlar ve çocuklar yakıt toplama ve uzun saatler boyunca dumanlı ocaklarda yemek pişirme görevleri nedeniyle daha fazla risk altındadır. Bahse konu dezavantajlı grup tehlikeli ve zaman alıcı işlerle uğraşırken eğitim, istihdam ve sosyal fırsatlardan mahrum kalmaktadır.

Şekil 1: Geleneksel ocak görseli

Modern ocaklar ise daha verimli yanmaya ve daha az emisyona odaklanmaktadır. Modern ocaklar için yakıtın tamamını enerjiye dönüştürebilecek ve yanma sırasında yeterli oksijen sağlayabilecek şekilde yanma odası tasarlanmaktadır. Teknolojideki ilerlemeler yanma verimliliğini artırmanın yanı sıra zararlı hava emisyonlarını azaltmaya da önemli katkı sağlamaktadır. Yanma sürecini optimize eden ve zararlı hava emisyonlarını azaltan bu tasarımlar daha az yakıt tüketmekte ve pişirme süresini kısaltmaktadır.

Modern ocaklar kendi içerisinde gelişmiş ocaklar ve temiz ocaklar olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Gelişmiş ocaklar geleneksel ocaklara göre yakıtı daha verimli yakan pişirme çözümleri sunmaktadır.

Şekil 2: Gelişmiş ocak görseli

Temiz ocaklar ise güneş enerjili, elektrikli, LPG, biyogaz, etanol, pelet gibi enerji kaynaklarıyla çalışabilmektedir. Bu çeşitlilik kullanıcıların ihtiyaçlarına ve mevcut enerji kaynaklarına göre farklı çözümler sunmaktadır. Hem gelişmiş hem de temiz pişirme teknolojileri çevresel etkileri azaltarak ve halk sağlığını önemli ölçüde iyileştirerek ev içi hava kalitesini artırmaktadır.

Şekil 3: Temiz ocak görseli

Pişirme yöntemlerini aktardıktan sonra bu noktada temiz pişirme projelerinin karbon kredileri ile nasıl ilişkilendirildiğine değinmek gerekmektedir. Karbon kredisi, sera gazı emisyonlarını azaltma veya dengeleme amacıyla geliştirilen bir ekonomik araçtır. Bir ton karbon dioksit eşdeğeri (CO2e) sera gazı emisyonunun atmosferden azaltılması anlamına gelmektedir. Ocak karbon kredileri, geleneksel ocakların modern ve daha verimli ocaklarla değiştirilmesi sonucu sağlanan karbon emisyonu azaltımlarından elde edilmektedir. Bu krediler verimli ocakların kullanımıyla sağlanan yakıt tasarrufu ve emisyon azaltımları ölçülerek hesaplanmakta ve sertifikalandırılmaktadır. Karbon kredileri modern ocak projelerinin finansmanını sağlamak ve yaygınlaşmasını teşvik etmek için kritik bir araçtır, çünkü temiz pişirme çözümlerinin daha fazla insan tarafından erişilebilir hale gelmesine yardımcı olabilmektedir. Örneğin, Guatemala’da sübvansiyonlu satış modeli ile sunulan 4.640 adet gelişmiş ocak 20.172 ton CO2e emisyonu engellemektedir. Yapılan araştırmaya göre, bu proje sayesinde yakacak odun toplamak için harcanan süre %83 azalmış, hane başına yılda 4,29 ton yakacak odun tasarrufu sağlanmış ve buna bağlı olarak ormansızlaşmanın azaltılmasına katkı sağlanmıştır. Ayrıca, uygulanan teknoloji sayesinde evdeki hava kirliliğinin %67 oranında düştüğü, solunum yolu hastalıkları, göz tahrişi ve yanıklara maruz kalan kişi sayısının azaldığı belirtilmektedir.[2] Türkiye’de ise temiz pişirme projeleriyle karbon kredisi üretimi geleneksel açık ocak sisteminin yaygın olmaması nedeniyle pek mümkün değildir. Şehirlerde gazlı ve elektrikli ocakların yaygın kullanımı temiz pişirme projelerinin sağladığı yakıt tasarrufu ve emisyon azaltımı potansiyelini sınırlamaktadır. Bu nedenle, Türkiye’de karbon kredisi üretimi genellikle yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği projelerine odaklanmaktadır. Pişirme teknolojileri, son on yılda toplamda yıllık ortalama yarım milyar ABD doları civarında bir karbon finansmanından faydalanmıştır. Bu teknoloji ve projelere olan talebin artması sayesinde 2020 yılında rekor seviyede karbon kredisi ihraç edilmiştir. Pişirme karbon kredileri arzında iki karbon standardı öne çıkmaktadır. Bu standartlardan ilki olan Gold Standard, temiz ve iyileştirilmiş pişirme projeleri geliştirenler için en çok tercih edilen ana standarttır. Diğer önemli standart ise Verra’nın VCS (Verified Carbon Standard) programıdır. VCS programı pişirme karbon kredisi hacmi açısından Gold Standard’dan sonra ikinci sırada yer almaktadır. Geriye kalan karbon kredileri ise Temiz Kalkınma Mekanizması (CDM, Clean Development Mechanism) kapsamında ihraç edilen tarihsel kredilere atfedilmektedir. CDM bu kategoride 2020 sonrası ihraçlara izin vermemekle birlikte geçmişte hayata geçirilen projelerden elde edilen krediler hala piyasada bulunmaktadır. Bu standartlar projelerin doğruluğunu ve etkinliğini garanti altına alarak iklim değişikliği ile mücadelede önemli bir rol oynamaktadır.[3] Karbon piyasasının şeffaf ve güvenilir bir şekilde yürütülmesi için karbon finansmanının sorumlu, sağlam ve güncel bilimsel verilere dayalı olarak sağlanması gerekmektedir. Karbon finansmanının şeffaf ve adil bir şekilde sunulması temiz ve iyileştirilmiş pişirme pazarlarının sürdürülebilir bir şekilde gelişmesine olanak tanımaktadır. Ancak, emisyon azaltımlarının denkleştirme programlarıyla belirlenmesi doğası gereği belirsizlik taşımaktadır ve bu sebeple geliştirilen projeler özelinde bazı tartışmalar söz konusudur. Örneğin, Berkeley Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmada pişirme teknolojileri karbon kredilerinde 9,2 kat fazla kredilendirildiği tahmin edilmektedir.[4] Birkaç hafta önce ise C-Quest Capital (karbon geliştirici bir şirket) eski İcra Kurulu Başkanı’nın bir usulsüzlüğü ortaya çıkmıştır. Verra karbon kredisine kayıtlı temiz yemek pişirme programlarıyla bağlantılı olarak milyonlarca karbon kredisinin aşırı ihraç edildiği iddia edilmektedir.[4] Bu tür olaylar karbon piyasasının şeffaflık ve güvenilirlik konusundaki zorluklarını ve karbon piyasasında daha sıkı denetim ve doğrulama süreçlerine duyulan ihtiyacı ortaya koymaktadır. Bunların dışında, pişirme teknolojileri özelinde yakıt tüketimi tartışması mevcuttur. CDM’in önceki varsayılan temel ocak verimliliklerinin literatürde bulunanlardan daha düşük olduğu, laboratuvar kaynaklı proje ocak verimliliklerinin ise sahadaki gerçek performanstan daha yüksek olduğu belirtilmektedir. Yakıt tüketimi tartışmalarının yanı sıra, dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli konu yenilenemeyen biyokütle oranıdır (fNRB, the fraction of non-renewable biomass). fNRB sürdürülebilir olmayan şekilde hasat edilen odunsu biyokütlenin oranını ifade etmektedir ve temiz pişirme projelerindeki karbon emisyon azaltımlarının hesaplanmasında kritik bir girdidir. CDM tarafından daha önce belirlenen fNRB değerleri artık güncelliğini yitirmiştir. 2017 yılından bu yana farklı bir araç kullanılmaktadır ve bu araçta kabul edilen fNRB oranının uygulamadaki değerden oldukça yüksek olduğu düşünülmektedir. Kullanıcılar modern ocakları gerçekten kullanmadığı sürece varsayılan emisyon azaltımları gerçekleşemeyeceği için kullanıcı davranışlarının izlenmesi ve teşvik edilmesi kritik bir önem taşımaktadır. Karbon kredisi sertifikası veren kurumların gerçekleştirdiği kullanıcı anketlerine göre kullanıcılar yüksek oranda modern ocakları kullanmaya devam etmektedir. Ancak, bağımsız araştırmacılar tarafından yapılan gözlemler bu sonuçlarla çelişmektedir. Kültürel alışkanlıklar ve toplumsal normlar modern ocakların benimsenmesini zorlaştırabilmektedir. Diğer yandan, modern ocakların bakım ve tamir gereksinimleri kullanıcıların bu cihazları sürekli kullanmalarını engelleyebilmektedir. Ekonomik sebeplerle modern ocakların yakıt maliyetlerinin yüksek olması da bir başka engeldir. Bir diğer faktör ise geri tepme (ribaunt) etkisidir. Modern ocak kullanımı sonrasında genellikle ocak kullanımında artış görülmektedir. Yakıt kullanımını mutfak performans testleri ile ölçen projeler, geri tepme etkisi sonucunda yakıt kullanımındaki artışı hesaba katmaktadır. Ancak, farklı hesaplama metotlarında etkisi yeterince ölçülemeyen bu durum, emisyon azaltımı hedeflerine ulaşmada beklenen sonuçların elde edilememesine yol açabilmektedir.[6] Karbon kredileri temiz pişirme çözümlerinin yaygınlaşmasını teşvik ederek küresel emisyonların azaltılmasına ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşılmasına katkıda bulunmaktadır. Ancak, bu süreçte karbon azaltım metodolojilerinin titizlikle incelenmesi ve projelerin etkinliğinin sürekli olarak izlenip değerlendirilmesi hayati öneme sahiptir. Sergilenecek dikkat ve titizlik; projelerin doğruluğunu ve güvenilirliğini sağlamak, emisyon azaltım hedeflerine ulaşmak ve gerçek anlamda çevresel fayda sağlamak için kritik bir husus olarak öne çıkmaktadır.

Dipnotlar:

1) The Guardian. (23 Ocak 2024). Cookstove carbon offsets overstate climate benefit by 1,000%, study finds. Şu adresten erişilebilir: https://www.theguardian.com/environment/2024/jan/23/clean-cookstove-carbon-offsets-overstate-climate-benefit-by-1000-percent . Son erişim tarihi: Haziran 2024.

2) Gold Standard. Guatemala Improved Cookstoves. Şu adresten erişilebilir: https://marketplace.goldstandard.org/collections/projects/products/co2-balance-guatemala-improved-Cookstoves. Son erişim tarihi: Temmuz 2024.

3) A Call to Action: Delivering Responsible Carbon Finance. Clean Cooking Alliance. https://cleancooking.org/wp-content/uploads/2024/05/CCA_A-Call-to-Action_Delivering-Responsible-Carbon-Finance.pdf . Son erişim tarihi: Temmuz 2024.

4) Gill-Wiehl, A., Kammen, D. M. ve Haya, B. K. (2024). Pervasive over-crediting from cookstove offset methodologies. Nature Sustainability, 7(2), 191–202. https://doi.org/10.1038/s41893-023-01259-6.

5) Bloomberg. (3 Temmuz 2024). Carbon Offsets Developer Reports Ex-CEO to Feds Over Bad Credits Şu adresten erişilebilir: https://www.bloomberg.com/news/articles/2024-07-03/carbon-developer-reports-former-ceo-to-authorities-over-bad-cookstove-offsets. Son erişim tarihi: Temmuz 2024.

6) Gill-Wiehl, A., Kammen, D. M. ve Haya, B. K. (2024), a.g.m.

Emine Çelen Er

Emine Çelen Er