Paylaşım TarihiAralık 26, 2023
İklim değişikliği, teknolojik inovasyon ve dijital devrim, sadece dünyanın dört bir yanındaki topluluklar üzerinde önemli bir etkiye sahip olmakla kalmıyor, aynı zamanda geleceğimizi de şekillendiren başlıca konular arasında yer alıyor. Büyük ölçüde sürdürülebilir olmayan insan faaliyetleri ve ekonomik uygulamaların, enerji için fosil yakıtlara olan bağımlılığın, çevresel tahribatın ve doğal kaynakların aşırı kullanımının bir sonucu olan iklim krizi, gezegenimiz için derin bir tehdit oluşturmaya devam ediyor. Diğer yandan dijital devrim ise, bireylerin etkileşim ve farklı hizmetlerden yararlanma biçimlerini dönüştürüyor ve farklı işletmelerin işleyiş ve işlevleri başta olmak üzere genel olarak ekonomi, toplum ve iş uygulamaları üzerinde gitgide daha önemli etkiye sahip bir unsur haline geliyor. Yapay zeka (artificial intelligence – AI), makine öğrenimi (machine learning – ML), büyük veri (big data) ve nesnelerin interneti (internet of things – IoT) gibi en son dijital teknolojiler de bu dönüştürücü sürecin önemli faktörleri arasında bulunuyor. Bu teknolojiler sosyal etkileşim uygulamalarını dönüştürdükleri, işlerin otomatikleştirilmesine olanak sağladıkları, verilerin çok hızlı bir şekilde işlenmesine ve analiz edilmesine yardımcı oldukları, farklı hizmet türleri sundukları, süreçleri kolaylaştırdıkları ve genel olarak finans sektörü de dahil olmak üzere birçok alanda giderek daha yaygın hale geldikleri için bu dönüşüm sürecinde kilit bir rol oynuyor.
Bütün bu gelişmeler ışığında, sürdürülebilirlik ve dijitalleşme konularının hem uluslararası hem de Avrupa Birliği (AB) politika tartışmalarının merkezinde yer alışının şaşırtıcı olmadığını söylemek mümkün. AB düzeyinde başlatılan, Dijital Finans Stratejisi1 ve Sürdürülebilir Finans Eylem Planı2,3 başta olmak üzere, çeşitli girişimler ve mevzuat çalışmaları da bu beklentiyi doğrular nitelikte. Dijital Finans Stratejisi finans sektöründe dijital dönüşümün önemi ve ihtiyacı doğrultusunda ortaya çıkarken, özellikle sektörde dağıtık defter teknolojilerinin (distributed ledger technologies – DLTs) ve kripto varlıkların benimsenmesini sağlamak için kapsamlı bir düzenleyici çerçeve oluşturmayı amaçlıyor.4 Sürdürülebilir Finans Eylem Planı ise “geçiş finansmanı”, “kapsayıcılık”, “dayanıklılık” ve “finansal sistemin küresel hedeflere katkısı” olmak üzere dört temel alanda çeşitli eylemler önererek sürdürülebilir bir ekonomiye geçişin finansmanını desteklemeyi hedefliyor.5,6 Bu bağlamda, finans sektörünün düşük karbonlu ekonomiye geçişte kilit bir rol oynayabileceği ve farklı yollarla (örneğin sermaye sağlama, kaynakları yönlendirme, yeşil finansmanı teşvik etme) iklim değişikliğinin etkilerini azaltmaya katkıda bulunabileceği düşüncesinin yaygın olarak kabul edildiğini görüyoruz.
Peki, sürdürülebilirlik ve dijital finans nerede kesişiyor? “Sürdürülebilir dijital finans” gibi bir kavramdan bahsetmemiz mümkün olur mu ve – eğer mümkünse – bu terimle tam olarak neyi kastetmiş oluruz?
Tıpkı birbirine bağlı ve iç içe durumda olan ekosistemler gibi dijitalleşmenin de sürdürülebilirliği güçlendirmek için önemli bir araç haline geldiğini ve benzer bir karşılılık ilişkisinin geliştiğini göz önünde bulundurduğumuzda, bu soruya cevap vermek oldukça kolay görünüyor. Dijitalleşmenin de tıpkı sürdürülebilirlik gibi kalkınmanın itici güçlerinden olduğu görüşü son dönemde oldukça yaygın biçimde ifade ediliyor.7 Bu doğrultuda, “sürdürülebilir” veya “yeşil” dijital finans kavramının da, en geniş bağlamıyla, belirli ÇSY (çevresel, sosyal ve yönetişim) hedeflerine ulaşmak veya finans sektöründeki sürdürülebilirlik girişimlerini ilerletmek için FinTech olarak bilinen dijital teknolojilerin kullanımını kapsadığını söylememiz mümkün.
Bu kavramın, özellikle FinTech alanındaki teknolojinin çevre dostu girişimlerin yaygınlaşmasına katkı sağlayabileceği beklentisiyle ortaya çıktığı gözleniyor. Sürdürülebilir finans ve dijital finans yıllar içinde bağımsız olarak gelişmişken, bu terimlerin birleştirilmesiyle ortaya çıkan “sürdürülebilir dijital finans” kavramı ise aslında yeni ve biraz da farklı bir yaklaşımı temsil ediyor. Evrensel olarak kabul gören bir tanım henüz yapılmamış olsa da, Yeşil Dijital Finans İttifakı (The Green Digital Finance Alliance); sürdürülebilir dijital finansın, “sürdürülebilir kalkınmaya katkıda bulunan ilgili kurumsal ve piyasa düzenlemelerini desteklemenin yanı sıra finansman sağlamaya yönelik dijital finans uygulaması” olarak yorumlanabileceğini belirtiyor.8 Bu bağlamda; blok zinciri, AI, ML, büyük veri ve IoT gibi gelişmiş teknolojilerin ortaya çıkması, finansal hizmetleri genel olarak geliştirmek ve özellikle de yeşil finans girişimlerini güçlendirmek için oldukça cazip fırsatlar sunuyor.9
Sözü edilen teknolojilerin, özellikle dijitalleşmenin gelişmesiyle, daha geniş kapsam ve düşük kredi maliyetleri için de ilave bir olanak yarattığını görüyoruz. Bu potansiyel, kredilerin kapsayıcılığını artırarak finansal ürünlerin kendi kendine sürdürülebilir olma olasılığını ve aynı zamanda özel fonları çekme kapasitesini de artırıyor. Yeşil/sürdürülebilir dijital finansmana erişimin kolaylaşması, çevresel hedeflere (özellikle azaltım ve uyum) önemli bir katkı sağlarken aynı zamanda genel kredi büyümesini teşvik ederek finansal kapsayıcılığı genişletiyor.10 Diğer yandan, dijitalleşmenin entegrasyonu, risk değerlendirme sürecini kolaylaştırma, mevcut verileri kullanarak maliyetleri azaltma ve yeşil kredilerin verimliliğini artırma potansiyeline de sahip.11 Bunlara ek olarak, sürdürülebilirlik ve dijitalleşme entegrasyonunun, aynı zamanda BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na katkıda bulunmak ve Paris Anlaşması hedeflerine başarıyla ulaşmak için de destek sağladığını söylememiz mümkün.12
Tüm bunların yanında, FinTech faaliyetlerinin gerçekten çevre dostu veya sürdürülebilir olarak nasıl sınıflandırılabileceği meselesi ise cevap bekleyen sorular arasında yer almaya devam ediyor.
Bu tartışma genellikle belirli hizmetleri, faaliyetleri, ürünleri veya yatırım türlerini çevre dostu veya sürdürülebilir olarak nitelendirmek için, sayılan küme içinde yer alan unsurların ÇSY kriterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesi odağı etrafında dönüyor. Ancak, bu yaklaşımda ÇSY faktörlerini tanımlayan, sınıflandıran, derecelendiren ve ölçen çok sayıda etiket ve gösterge bulunması gibi bir temel zorlukla karşı karşıya kalıyoruz. Bu belirsizlik, karar vericiler, finansal kuruluşlar ve çeşitli büyüklükteki şirketler için önemli bir engel oluşturuyor.
Ayrıca, bu teknolojik gelişmelerin çevresel sonuçlarını araştırmak da önem taşıyor.
Bu da bizi sürdürülebilir dijital finans alanındaki bir diğer konuyu değerlendirmeye getiriyor: çevre dostu uygulamaların finansal teknolojilere entegre edilmesi, başka bir deyişle finansal teknolojilerin “yeşillendirilmesi”.
Finansal teknolojiyi daha sürdürülebilir veya yeşil hale getirme arayışı, çok sayıda ÇSY göstergesi ve kriteri göz önüne alındığında, zorlu bir süreç olsa da olanaksız değil. Bu bağlamda, atılabilecek bazı adımların altını şöyle çizebiliriz:
- Finans sektöründeki dijital teknolojilerin çevresel ayak izini değerlendirmek ve ölçmek için özel evrensel çerçeveler veya kriterler geliştirilmesi.
- Finans sektörünün giderek daha fazla ayrılmaz bir parçası haline gelen DLT ve blockchain gibi temel dijital teknolojilerin çevresel ve sürdürülebilirlik etkilerinin değerlendirilmesi.
- Finans sektörünün dijitalleşme sürecini sürdürülebilir kılmak için mevcut kullanım senaryolarının ve en iyi uygulamaların belirlenmesi ve incelenmesi.
Tüm bunların yanı sıra, ortaya çıkabilecek bazı engelleri de etraflıca ele almak gerekiyor.
Sürdürülebilir dijital finansmanın önündeki başlıca engellerin genel olarak dijital altyapıdaki eksiklikler ve mevcut teknolojilerin kırılganlıkları olduğunu söyleyebiliriz. Sürdürülebilir dijital finansın sınırlı bir şekilde anlaşılması, paydaş grupları arasındaki iletişimin yeterince etkin olmaması, riskler ve fırsatlarla ilgili iş birliğinin yetersiz kalışı ve sürdürülebilirlik verilerinin finansal karar alma süreçlerine sınırlı bir şekilde dahil edilmesi ise diğer engeller olarak sıralanabilir.13,14
Kamu kurum ve kuruluşları, özel sektör ve STK’lar gibi farklı paydaş grupları arasında iş birliği yoluyla kapsamlı bir araştırma yapılması, dijital teknolojilerin sürdürülebilir finansa entegre edilmesiyle ilgili potansiyel konusunda farkındalık oluşabilmesi için bir ön şart niteliği taşıyor. Bu bağlamda, ulusal ve/veya bölgesel düzeyde politika yapıcıları, finans sektörü paydaşlarını, FinTech sektörü paydaşlarını ve sürdürülebilirlik uzmanlarını bir araya getiren çok paydaşlı platformların kurulması kritik bir aşamayı temsil ediyor. Bu platformlar, özellikle dijital finansın sürdürülebilirlik yönlerine odaklanan tartışmalar ve iş birliği için odak noktalarının belirlenmesi konusunda sektöre hizmet edebilir. Diğer yandan, sürdürülebilir finansmanın gelişimini sağlayan dijital teknolojilere yatırımı teşvik etmek de yine aynı derecede önemli. Bu ise ancak mevcut FinTech ekosistemine sürdürülebilirlik odaklı parametreleri entegre ederek ve ortaya çıkan sürdürülebilir dijital finans çözümlerinin görünürlüğünü ve şeffaflığını artırarak başarılabilir. Söz konusu sürecin derinleşmesi için finansal verilerin çevresel verilere dönüştürülmesine yönelik standartlaştırılmış araç ve uygulamaların geliştirilmesi faydalı olacaktır. Ayrıca, kolay erişilebilir çevrimiçi ve mobil tabanlı sürdürülebilir finansal ürünlerin oluşturulması, sürdürülebilir varlıkları yatırımcılarla buluşturan sanal teknoloji platformlarının yaygınlaştırılması ve yenilikçi sürdürülebilir dijital finans çözümleri ile düzenleyici kurumlar arasında iş birliğinin teşvik edilmesi gibi uygulamalar da sürdürülebilir bir dijital finans ekosisteminin gelişebilmesi için önemli adımlar arasında.15
“Sürdürülebilir dijital finans” konusunun belirli bir olgunluk düzeyine erişmesi için her açıdan daha çok yol kat edilmesi gerektiği anlaşılıyor.
Gündemde kendisine yer bulan birçok kavram ve tanıma karşın, bu kavram ve tanımların savruk ve birbirini desteklemez bir biçimde kullanılıyor oluşu, sürdürülebilir dijital finans açısından henüz kolektif bir anlayış ve ortak bir anlatının oluşmadığına kanıt teşkil ediyor. Bu nedenle, öncelikli olarak sağlam bir kavramsal çerçeve oluşturmak gerekiyor: “Finans alanındaki dijital yenilikler SKA’lara ulaşılmasına ve iklim-nötr bir ekonomiye doğru ilerlenmesine ne ölçüde katkıda bulunabilir?”, “Dijital teknolojilerin finansa entegrasyonu finansal sistemin sürdürülebilirliğini hangi yollarla artırıyor?” ve “Sürdürülebilirlik temelli hedeflere ulaşmada bugüne kadar ne tür dijital araçların yararlı ve etkili olduğu kanıtlandı?” gibi sorular üzerinden yürütülecek tartışmaların, ihtiyaç duyulan kavramsal çerçevesinin geliştirilmesine ve zaman içinde billurlaştırılmasına katkı sağlayacağı görülüyor.
Dipnotlar:
1) European Commission. (2020a). Communication from the Commission to the European Parliament, the Council, the European Economic and Social Committee and the Committee of the Regions on a Digital Finance Strategy for the EU. https://eur-lex.europa.eu/legal-content/EN/TXT/PDF/?uri=CELEX:52020DC0591 Erişim tarihi: Aralık 2023
2) European Commission. (2020b). Renewed sustainable finance strategy and implementation of the action plan on financing sustainable growth https://finance.ec.europa.eu/publications/renewed-sustainable-finance-strategy-and-implementation-action-plan-financing-sustainable-growth_en Erişim tarihi: Aralık 2023
3) European Commission. (2021). Strategy for financing the transition to a sustainable economy. https://finance.ec.europa.eu/publications/strategy-financing-transition-sustainable-economy_en#strategy Erişim tarihi: Aralık 2023
4) European Commission (2020a), a.g.e.
5) European Commission (2020b), a.g.e.
6) European Commission (2021), a.g.e.
7) Zatti, F. (2023). “¿Sostenibilidad de la finanza digital o digitalización de la finanza sostenibles?”. Esa es la cuestión. In Congreso Internacional Sostenibilidad y Derecho del Sistema Financiero. Libro de actas (pp. 247-251). RDSFin.
8) The Sustainable Digital Finance Alliance. (2018). Digital Technologies for Mobilizing Sustainable Finance: Applications of Digital Technologies to Sustainable Finance. https://unepinquiry.org/wp-content/uploads/2018/10/Digital_Technologies_for_Mobilizing_Sustainable_Finance.pdf Erişim tarihi: Aralık 2023
9) Singh, V. K. (2022). Regulatory and Legal Framework for Promoting Green Digital Finance. In Green Digital Finance and Sustainable Development Goals (pp. 3-27). Singapore: Springer Nature Singapore.
10) Devidze, N. (2022). Current State of Green Digital Financing and the Associated Challenges. In Green Digital Finance and Sustainable Development Goals (pp. 29-50). Singapore: Springer Nature Singapore.
11) Financial Stability Board (FSB). (2017). Financial stability implications from FinTech, supervisory and regulatory issues that merit authorities’ attention. https://www.fsb.org/wp-content/uploads/R270617.pdf Erişim tarihi: Aralık 2023
12) Instituto Superior de Educación e Innovación en Responsabilidad Social. (2022). Finanzas verdes y digitales. https://blog.edufors.com/2022/05/13/finanzas-verdes-y-digitales/ Erişim tarihi: Aralık 2023
13) The Sustainable Digital Finance Alliance. a.g.e.
14) FSB, a.g.e.
15) The Sustainable Digital Finance Alliance, a.g.e.