Paylaşım TarihiAralık 12, 2024
Son yıllarda tüketicilerin ürünlerin çevresel etkilerini daha fazla sorgulaması ve tercihlerini bu doğrultuda yapması, çevresel sürdürülebilirliğin daha geniş bir kitlenin gündemine taşındığını ve bu trendin artarak devam edeceğini göstermektedir. İlgili değişimin temelinde, tüketici bilincindeki artış kadar, düzenleyici otoritelerin, özellikle Avrupa Birliği’ndeki (AB) kural koyucuların sürdürülebilirlik çerçevesindeki öncü adımları yer almaktadır. AB’nin Döngüsel Ekonomi Eylem Planı (CEAP) ve Sürdürülebilir Ürünler İnisiyatifi (SPI) gibi belgeleri çerçevesinde, tüketici alışkanlıklarını değiştirmeye yönelik kapsamlı düzenlemeler öngörülmekte ve üretim süreçlerinden tedarik zincirine kadar geniş bir yelpazede dönüşüm sağlanması hedeflenmektedir.
Döngüsel Ekonomi Eylem Planı (CEAP),[1]AB’nin 2050 yılına kadar karbon nötr bir ekonomiye ulaşma hedefinin önemli bir parçasıdır. 2020 yılında açıklanan bu plan, ürünlerin yaşam döngüsü boyunca çevresel etkilerini kontrol altına almayı ve tüketicilere daha sürdürülebilir seçimler yapma imkânı sağlamayı amaçlayan stratejik bir çerçeve sunmaktadır. Özellikle elektronik, tekstil ve inşaat gibi kaynak tüketimi yoğun sektörlerde, sürdürülebilirlik standartlarının uygulanmasını zorunlu hale getiren CEAP, bu sektörlere ait ürünlerin ömrünü uzatmayı, geri dönüşümünü teşvik etmeyi ve ürünün üretiminden ömrünün tamamlandığı noktaya kadar oluşan atık miktarını azaltmayı hedeflemektedir. Bu bağlamda, CEAP yalnızca çevresel faydalar yaratmakla kalmayıp ekonomik dönüşümü teşvik eden bir yol haritası işlevi de görmektedir.
CEAP doğrultusunda geliştirilen politika araçları ve düzenlemeler, tüketicilerin bilinçli tercihler yapmasını sağlamak üzere tasarlanmıştır. CEAP çerçevesinde, 6 Mart 2024 tarihli Avrupa Birliği Resmi Gazete’sinde yayımlanan Yeşil Dönüşümde Tüketicinin Güçlendirilmesine Yönelik Direktif dikkat çekmektedir. Direktif, ürünlerin çevresel değerlerinin etiket, internet sayfaları, mağazalar vb. üzerinden tüketicinin erişimine açık ve ulaşımı kolay alanlarda tüketicilere sunulmasını zorunlu kılmaktadır. Direktif’in üye ülkelerce ulusal hukuk sistemlerine aktarılması için 2026 yılına kadar süre verilmiştir. Böylelikle, yalnızca tüketicilerin bilgiye erişme hakkı korunmakla kalmayacak, aynı zamanda ilgili verilerin daha fazla tüketicinin odak alanına girmesi sağlanacaktır.[2]
Ürünlere yönelik çevresel bilgilerin beyanında belirli standartların oluşturulması ve böylece bilgilerin yalın ve karşılaştırılabilir bir şekilde kamuoyuna sunulması gerekmektedir. Kurumların, karşılaşacakları zorunlu beyan paylaşımı konusunu, reklamcılık faaliyeti boyutuna taşımalarını ve yeşil badanadan kaçınmalarını sağlamak için AB, Yeşil Beyanlar Direktifi Taslağı’nı[3] sunmuştur. Bu taslağa göre, çevresel beyanların bilimsel temellere dayanması ve yaşam döngüsü analizleri ile desteklenmesi zorunlu hale getirilecektir. Bu düzenleme, özellikle tüketicilerin çevresel iddialara karşı duyduğu şüpheleri gidermeyi ve firmaların rekabet avantajı sağlamak için yeşil pazarlama stratejilerini daha şeffaf bir şekilde uygulamalarını teşvik etmeyi amaçlamaktadır. Örneğin, bir ürünün “karbonsuz” ya da “doğal” olduğu gibi iddialar, artık yalnızca bilimsel verilerle doğrulanabildiği takdirde kullanılabilecektir.
Döngüsel Ekonomi Eylem Planı’nı tamamlayıcı bir role sahip olan Sürdürülebilir Ürünler İnisiyatifi, ürünlerin tasarımına ve sürdürülebilirlik standartlarının belirlenmesine odaklanmaktadır. Sürdürülebilir Ürünler İçin Eko-Tasarım Yönetmeliği,[4] bu inisiyatifin temel taşlarından biri olarak öne çıkmaktadır. Yönetmelik, ürünlerin çevresel performansını iyileştirmek için geliştirilen en kapsamlı düzenlemelerden biridir ve ürünlerin tamir edilebilirliği, dayanıklılığı, enerji verimliliği ve dolayısıyla geri dönüştürülebilirliği gibi parametrelerin üretim süreçlerinde çevresel kriterler olarak değerlendirilmesini zorunlu hale getirirken, dijital ürün pasaportu uygulamasını da hayata geçirmektedir. Dijital ürün pasaportu, ürünlerin üretimden tüketim sonrasına kadar tüm aşamalarını takip etmeyi mümkün kılacaktır. Tüketiciler, bu pasaport aracılığıyla ürünlerin malzeme içeriğinden çevresel ayak izine kadar pek çok bilgiye erişim sağlayabilecektir. Ayrıca, satılmayan ürünlerin imhasını kontrol altına alan ve yeşil kamu alımlarını teşvik eden yeni düzenlemeler, kaynak israfını azaltmayı ve ekonomik dönüşümü hızlandırmayı mümkün hale getirecektir.
Sürdürülebilir Ürünler İnisiyatifi’nin hedefleri doğrultusunda hazırlanan Ürünlerin Tamirine İlişkin Ortak Kurallar Direktifi [5] ise, elektronik cihazlar başta olmak üzere pek çok ürün için tamir olanaklarını genişleten yenilikçi bir yaklaşım sunmaktadır. Tüketiciler, garanti süresi dolmuş olsa bile cihazlarını uygun maliyetlerle tamir ettirme hakkına sahip olacak ve çevrimiçi platformlar üzerinden tamir hizmetlerine kolayca erişebilecektir.[6] Bu düzenleme ile ürünlerin kullanım ömrünün uzatılması, yalnızca bireysel tüketici ekonomisine değil, aynı zamanda kaynak kullanımının azaltılması yoluyla çevreye de önemli katkılar sağlayacaktır. Tamir edilme sürecinin standardizasyonu ve Avrupa Birliği Kalite Standardı gibi uygulamalar, tüketiciler için güvenilir bir altyapı oluştururken, atık yönetimini de iyileştirecektir.
Türkiye, AB ile Gümrük Birliği ilişkisi nedeniyle bu düzenlemelerden doğrudan etkilenmektedir. AB’nin bu yenilikçi adımları, tüketiciler ve firmalar açısından geniş etkiler yaratacaktır. Tüketiciler, sürdürülebilirlik kriterleri doğrultusunda daha bilinçli alışveriş yapma fırsatı elde edebilecek, firmalar ise ürün tasarımından pazarlamaya kadar birçok süreçte değişiklik yapmak zorunda kalacaktır. Bu durum, çevresel sorumluluk bilinci yüksek işletmelerin rekabet avantajı elde etmesini sağlarken dönüşüm sürecine ayak uyduramayan firmalar için önemli riskler barındırmaktadır. Yeni düzenlemeler bağlamında Türk üreticiler, AB pazarına erişimlerini sürdürebilmek için yaşanan değişimlere uyum sağlamak zorundadır. Bu kapsamda dijitalleşme, Ar-Ge ve inovasyon çalışmaları kurumlar için önem kazanmaktadır. Örneğin, kurumlarda blockchain teknolojisi gibi dijital izlenebilirlik sistemlerinin kullanımı ile, tedarik zincirlerinin şeffaflığını artırmak ve geri dönüşüm süreçlerini optimize ederek ekonomik değişimi desteklemek mümkündür.
AB’nin döngüsel ekonomi ve sürdürülebilir ürünlere yönelik politikaları, iş dünyası ve tüketiciler için yeni bir dönemin habercisidir. Bu değişimler, sadece çevresel faydalar sağlamayacak, aynı zamanda yeşil teknolojilerin gelişimini hızlandırarak ekonomik dönüşümün daha geniş bir ölçeğe yayılmasına yol açacaktır. Türkiye’nin bu sürece entegre olabilmesi için kamu kesiminin ve özel sektörün iş birliği içinde hareket etmesi gerekmektedir. Bu süreçte kurumların sürdürülebilir ürün tasarımlarına acil bir şekilde geçiş yapmaları ve bu kapsamda araştırmalarını artırmaları, ayak sesleri duyulmakta olan gelişmelere uyumlarını kolaylaştıracak ve rekabet imkanı sağlayacaktır. Tüketicilerin bilinçlendirilmesi, yeşil dönüşümün etkisini artırırken, firmaların bu sürece proaktif bir yaklaşımla dahil olması, gelecekte sürdürülebilir bir ekonominin temel taşlarından birini oluşturacaktır.
1) European Commission (Avrupa Komisyonu), Communication from the Commission to the European Parliament, the Council, the European Economic and Social Committee and the Committee of the Regions, COM(2020) 98 final, Brüksel, 11.03.2020. Şu adresten erişilebilir https://eur-lex.europa.eu/legal-content/EN/TXT/?qid=1583933814386&uri=COM:2020:98:FIN. Son erişim tarihi: Aralık 2024.
2) Official Journal of the European Union (Avrupa Birliği Resmî Gazetesi), Directive 2024/825, “Empowering Consumers For The Green Transition Through Better Protection Against Unfair Practices And Through Better Information”, 28.02.2024. Şu adresten erişilebilir: https://eur-lex.europa.eu/legal-content/EN/TXT/PDF/?uri=OJ:L_202400825. Son erişim tarihi: Ekim 2024.
3) European Union (Avrupa Birliği), Proposal for a Directive on Green Claims, 22.03.2023. Şu adresten erişilebilir: https://environment.ec.europa.eu/publications/proposal-directive-green-claims_en. Son erişim tarihi: Ekim 2024.
4) European Commission (Avrupa Komisyonu), Regülasyon Numarası: 2024/1781, “Establishing A Framework For The Setting Of Ecodesign Requirements For Sustainable Products”, 06.2024. Şu adresten erişilebilir: https://eur-lex.europa.eu/legal-content/EN/TXT/?uri=CELEX%3A32024R1781&qid=1719580391746. Son erişim tarihi: Ekim 2024.
5) European Commission (Avrupa Komisyonu), Regülasyon Numarası: 2024/1799, “Common Rules Promoting The Repair Of Goods”, 06.2024. Şu adresten erişilebilir: https://eur-lex.europa.eu/legal-content/EN/TXT/?uri=CELEX%3A32024L1799. Son erişim tarihi: Ekim 2024.
6) Türkiye Esnaf Ve Sanatkarları Konfederasyonu, Sayı: 35002545-749-23/45, “AB Yeşil Aklamanın Önlenmesi ve Tamir Hakları Mevzuat Taslakları”, 04.2023. Şu adresten erişilebilir: https://www.tesk.org.tr/resimler/2023045.pdf. Son erişim tarihi: Ekim 2024.