Paylaşım TarihiAralık 19, 2024
Sürdürülebilirliğin üç temel sac ayağından biri olan sosyal boyut, toplumların uzun vadeli refahını sağlamak için bireylerin haklarını, eşitliklerini ve yaşam kalitelerini güvence altına almayı esas almaktadır. Sürdürülebilirliğin sosyal boyutu, yalnızca bireylerin temel ihtiyaçlarının karşılanmasıyla sınırlı bir perspektif değildir; aynı zamanda toplumsal adalet, fırsat eşitliği ve ayrımcılığın ortadan kaldırılmasını kapsamaktadır. Bu bağlamda, insan hakları mevzusunun sosyal sürdürülebilirliğin temel taşlarından biri olduğunu söylemek yerinde olacaktır.
İnsan haklarının yalnızca hukuki düzlemde sınırlı kalmayıp her birey için etkin bir şekilde uygulamaya dönüştürülmesi, bireysel ve toplumsal refahın -dolayısıyla sosyal sürdürülebilirliğin- temini açısından önemli bir güvence mekanizması olarak kabul edilmektedir.[1] İnsan hakları ihlallerine ilişkin pek çok vakanın ticari işletmelerde gerçekleşmesi, ticari ve kurumsal yapılarda da uluslararası insan hakları hukukunun etkinlik alanının ve görünürlüğünün artmasına sebep olmaktadır. Bir başka deyişle, bahse konu durum; şirketleri, insan hakları özen yükümlülükleri çerçevesinde faaliyetleri ve tedarik zincirleri başta olmak üzere tüm paydaş ilişkilerinde insan hakları ihlallerini önlemeye, izlemeye ve raporlamaya yönelik daha fazla sorumluluk almaya teşvik etmektedir. Bir şirketin faaliyetlerinin veya projelerinin insan hakları üzerindeki olası olumsuz etkilerini analiz etmeye, olumlu etkilerini ise en üst düzeye çıkarmayı amaçlayan İnsan Hakları Etki Değerlendirmesi (Human Rights Impact Assesment – HRIA) böyle bir ihtiyacın sonucu olarak geliştirilmiştir. Bu değerlendirme, sadece mevcut durumun analiz edilmesini değil, aynı zamanda potansiyel risklerin ve olumsuz etkilerin, dolayısıyla söz konusu riskleri önleyecek önlemlerin belirlenmesini de içermektedir.
HRIA’nın Tarihsel Gelişimi ve Önemi
2000’li yılların başında kurumsal sosyal sorumluluk yaklaşımının yükselişe geçmesiyle beraber şirketlerin faaliyetlerinin topluma olan etkileri daha fazla sorgulanmaya başlanmış, bu durum şirketlerin sadece finansal başarılarının değil, aynı zamanda çevresel ve sosyal sorumluluklarını yerine getirmelerinin de önem kazandığı bir dönemi başlatmıştır. Bu nedenle, şirketler sosyal, çevresel ve ekonomik etkilerini analiz etmek için daha sistematik araçlara ihtiyaç duymuştur.
Haziran 2000’de Birleşmiş Milletler (BM) eski Genel Sekreteri Kofi Annan tarafından 9 İlke ile başlatılan Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi (UN Global Compact), 2003 yılında yolsuzlukla mücadele kapsamında 1 maddenin daha eklenmesiyle 10 İlke halinde yürürlüğe girmiştir.[2] Küresel İlkeler Sözleşmesi, şirketleri insan ve çalışma hakları, çevre sorumluluğu ve yolsuzlukla mücadele alanlarında çaba göstermeye teşvik etmiştir.
2005 yılında Özel Temsilci olarak atanan Profesör John Ruggie, 2008 yılında “Koru, Saygı Göster ve Telafi Et” Çerçevesi’ni (Protect, Respect and Remedy Framework) BM İnsan Hakları Konseyi’ne sunduğu nihai rapora eklemiştir.[3] Söz konusu çerçeve, Ruggie’nin 6 yıllık çalışmaları sonucunda, 2011 yılında sunduğu BM İş Dünyası ve İnsan Hakları Rehber İlkeleri’nin (Rehber İlkeler – UN Guiding Principles on Business and Human Rights) temelini oluşturmaktadır.[4] Rehber İlkeler, şirketlerin faaliyetlerini insan hakları odağında yürütmesi hususunda yol gösterici temel kaynaklardan biri haline gelmiştir.
Rehber İlkeler’e ek olarak, Ekonomik Kalkınma ve İş Birliği Örgütü’nün (OECD) Çok Uluslu Şirketler İçin Sorumlu İş Yönetimine İlişkin OECD Rehberi (OECD Guidelines for Multinational Enterprises on Responsible Business Conduct) ve Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) yayınlamış olduğu Çokuluslu Şirketler ve Sosyal Politikayla İlgili İlkeler Üçlü Bildirgesi (Tripartite Declaration of Principles concerning Multinational Enterprises and Social Policy – MNE Declaration) HRIA’nın temel metinlerini oluşturmaktadır.[5] [6]
Avrupa Birliği mevzuatının, şirketlerin insan haklarına gösterdiği hassasiyetin değerlendirilmesi hususunda gelişmesi; başta Fransa, Almanya ve Norveç gibi ülkelerin mevzuatlarına insan hakları özen yükümlülüğünün girmesini sağlamıştır.[7]Halihazırda, Türkiye’deki ticari işletmelere yönelik, insan hakları özen yükümlülüğü kapsamında hukuken bağlayıcı bir yasa bulunmuyor olsa da yurtdışındaki şirketlerin iştiraki konumunda olan veya tedarik zinciri içerisinde yer alan Türk şirketler, ilgili şirket ile olan ticari ilişkileri sebebiyle bahse konu kanunların uygulama alanı kapsamına dahil olabilmektedir.[8]
Küresel ticaretin büyümesine ve artan duyarlılıklara paralel olarak insan hakları ihlalleri için uluslararası ölçekte daha adil, sorumlu ve eşitlikçi iş dünyası uygulamalarına zemin hazırlayan HRIA, aynı zamanda şirketlerin insan hakları ihlalleriyle bağlantılı olabilecek operasyonel, finansal, yasal risklerden ve itibar risklerinden kaçınılmasına yardımcı olmaktadır.
HRIA Süreci ve Metodolojileri
Pek çok farklı HRIA çerçevesi ve uygulama yöntemi olmasına karşın, hazırlık süreci açısından bu değerlendirmeler benzerlik göstermektedir. Özellikle şeffaf, hesap verebilir ve çözüm odaklı bir yaklaşım çevresinde şekillenen HRIA’ların hazırlık sürecindeki en önemli noktalarını aşağıdaki gibi özetlemek mümkündür.
1. Risk Analizi: Olası insan hakları risklerini belirlemek için kapsamlı bir risk analizi yapılması gerekmektedir. Bu nedenle, şirketin faaliyet gösterdiği tüm alanlar ve tüm operasyonları titizlikle incelenmektedir. Söz konusu değerlendirme; üretim süreçlerinden çalışan haklarına, şirketin çevresel etkilerinden toplumsal etkilerine kadar geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır.
2. Etki Analizi: Tespit edilen riskler doğrultusunda, her bir etkinin şiddeti ve olasılığı değerlendirilmektedir. Bu süreçte, yalnızca olumsuz etkiler değil, aynı zamanda olumlu etkiler de göz önünde bulundurulmaktadır.
3. Paydaşlarla İletişim/Paydaş Katılımı: Etki değerlendirmesi, yalnızca politika ve prosedürler gibi kağıt üzerindeki taahhütlerle sınırlı kalmayıp aynı zamanda şirketin paydaşlarla olan etkileşiminin insan hakları temelinde yürütülmesini gerektirmektedir. Nitekim, HRIA süreci tek sefere mahsus bir denetimden ziyade paydaş katılımını gözeten, kapsayıcı bir perspektif gerektiren dinamik bir süreci ifade etmektedir.
4. Etki Yönetimi: Yapılan değerlendirmeler sonucu tespit edilen olası risklere karşı alınacak önlemlerin belirlenmesiyle etki yönetiminin sağlanması HRIA’nın en önemli aşamalarından biridir. Söz konusu önlemler, şeffaf ve çözüm odaklı bir şekilde Düzeltici Eylem Planları (Corrective Action Plan) çerçevesinde sunulabilmekte, böylelikle gelişmeler tüm değer zinciri boyunca izlenebilmektedir.[9]
Yukarıda bahsedilen HRIA süreç adımları, günümüzde revaçta olan metodolojilerde sıkça rastlanan aşamalardır. En çok kullanılan metodolojiler arasında Danimarka İnsan Hakları Enstitüsü’nün (The Danish Institute for Human Rights) hazırlamış olduğu rehber ve araç seti ile 21 bağımsız sivil toplum kuruluşundan oluşan İngiltere menşeili konfederasyon Oxfam tarafından yayınlanmış “Getting it Right” aracı bulunmaktadır.
- Danimarka İnsan Hakları Enstitüsü HRIA Rehberi ve Araç Seti: Rehber, bir şirketin operasyonlarının; şirketin çalışanları, müşterileri, faaliyet gösterdiği bölgede yaşayan insanlar gibi tüm hak sahipleri üzerindeki etkilerini analiz etmektedir. Rehber İlkeler ışığında geliştirilen bu doküman, insan hakları ilkelerini tüm değerlendirme sürecine entegre etmeyi amaçlamaktadır.[10] Rehber tarafından öngörülen sistematik; Planlama ve Kapsam Belirleme, Veri Toplama, Etki Analizi, Etkileri Azaltma ve Yönetme, Raporlama ve Değerlendirme olmak üzere 5 aşamadan oluşmaktadır. Rehberde gözetilen 10 temel kriter ise aşağıdaki gibi listelenmektedir.
- Anlamlı katılım
- Ayrımcılık yapmama
- Güçlendirme
- Şeffaflık
- Hesap verebilirlik
- İnsan hakları standartlarının kullanımı
- Mevcut ve olası etkilerin analizi (neden olunan, katkıda bulunulan ve doğrudan bağlantılı olan)
- İnsan hakları etkilerinin ciddiyetinin değerlendirilmesi
- Etkilerin hafifletilmesine yönelik önlemlerin dahil edilmesi
- Çözüme erişime odaklanma[11]
- Getting it Right Aracı: Başlangıçta Kanadalı kuruluş Rights & Democracy tarafından oluşturulan Getting it Right aracı, 2011 yılında Oxfam ortaklığıyla geliştirilip güncellenmiştir. Yalnızca kurumsal riske dayalı geleneksel analizleri, Rehber İlkeleri baz alarak hak temelli anlayışla geliştirmeyi hedefleyen Oxfam, yaklaşık on yıl sonra, HRIA aracına kapsamlı bir toplumsal cinsiyet analizi bölümü entegre etmiştir.[12]Araç; Hazırlık, Yasal Çerçeve, Rehberin İçeriğinin Oluşturulması, Soruşturma Süreci, Analiz ve Raporlama, Katılım, İzleme ve Takip olarak temelde 6 bölümden oluşmaktadır.[13] Şirketlerin çevre ve toplumla olan ilişkilerini hak temelli bir düzlemde şekillendirmeye ve geliştirmeye çalışan bu araç, sistematik ve sürdürülebilir iyileştirmeler sunma yolunda anahtar rol oynamaktadır.
Yukarıda sıkça bahsedildiği üzere, HRIA’nın amacı salt bir risk değerlendirme aracı olmaktan ziyade, kurumların insan hakları özen yükümlülüğü temelinde etik değerlerini güçlendirerek daha adil ve şeffaf bir iş yapma kültürü oluşturmaktır. Bu yüzden, insan haklarının korunmasına yönelik tüm bu olumlu gelişmelerin ulusal ve uluslararası düzeyde daha çok yaygınlaşması, ticari faaliyetlerin hak temelli bir yaklaşımla desteklenmesi sosyal sürdürülebilirliğin bel kemiğini oluşturması açısından bir gereklilik teşkil etmektedir.
Dipnotlar
1) Kılıç, M. (2021). Politik Taahhüt Olarak İnsan Hakları Eylem Planı, STA Analiz, Sayı:346, Haziran 2021, s.10. Şu adresten erişilebilir: https://setav.org/assets/uploads/2021/06/A346.pdf. Son erişim tarihi: Aralık 2024.
2) UNGC Türkiye. (2016). A Retrospective: Un Global Compact and Global Compact Türkiye, s.4. Şu adresten erişilebilir: https://www.globalcompactturkiye.org/wp-content/uploads/2019/04/GLOBAL-COMPACT_210616.pdf. Son erişim tarihi: Aralık 2024.
3) Hansen, R. (2014). The UN Framework and Guiding Principles on Business and Human Rights. UNEP Finance Initiative – Human Rights Guidance Tool for The Financial Sector. Şu adresten erişilebilir: https://www.unepfi.org/humanrightstoolkit/framework.php. Son erişim tarihi: Aralık 2024.
4) Hansen, a.g.m.
5) OECD. (t.y.). Responsible Business Conduct, The New Normal for a Sustainable Future. Guidelines for MNEs – Organisation for Economic Co-operation and Development. Şu adresten erişilebilir: https://mneguidelines.oecd.org/. Son erişim tarihi: Aralık 2024.
6) International Labour Organization (ILO). (2022). Tripartite Declaration of Principles concerning Multinational Enterprises and Social Policy, s.10. Şu adresten erişilebilir: https://www.ilo.org/media/365271/download. Son erişim tarihi: Aralık 2024.
7) Mahanoğlu, U. C., & Cerrahoğlu, A. (2022). İnsan Hakları Özen Yükümlülüğüne İlişkin Gelişmeler ve Düşünceler, Blog İnsan Hakları Okulu, 11 Ekim 2022. Şu adresten erişilebilir: https://blog.insanhaklariokulu.org/insan-haklari-ozen-yukumlulugune-iliskin-gelismeler-ve-dusunceler/. Son erişim tarihi: Aralık 2024.
8) Mahanoğlu & Cerrahoğlu, a.g.m.
9) Bureau of International Labor Affairs. (t.y.). Key Topic: Developing a Corrective Action Plan. U.S. Department of Labor. Şu adresten erişilebilir: https://www.dol.gov/agencies/ilab/comply-chain/steps-to-a-social-compliance-system/step-6-remediate-violations/key-topic-developing-a-corrective-action-plan. Son erişim tarihi: Aralık 2024.
10) The Danish Institute for Human Rights (2020). Human Rights Impact Assessment Guidance and Toolbox. Şu adresten erişilebilir: https://www.humanrights.dk/tools/human-rights-impact-assessment-guidance-toolbox. Son erişim tarihi: Aralık 2024.
11) The Danish Institute for Human Rights. (t.y.). Introduction to Human Rights Impact Assessment. Şu adresten erişilebilir: https://www.humanrights.dk/tools/human-rights-impact-assessment-guidance-toolbox/introduction-human-rights-impact-assessment. Son erişim tarihi: Aralık 2024.12)
12) Oxfam. (t.y.). Defending Human Rights Against Corporate Interests. Şu adresten erişilebilir: https://www.oxfamamerica.org/explore/issues/economic-well-being/private-sector-engagement/defending-human-rights-against-corporate-interests/. Son erişim tarihi: Aralık 2024.
13) Oxfam Policy & Practice. (2021). Human Rights Impact Assessment Framework: Getting it Right. Şu adresten erişilebilir: https://policy-practice.oxfam.org/resources/human-rights-impact-assessment-framework-621501/. Son erişim tarihi: Aralık 2024.